Tüm yazılar: Müge Bakioğlu

Gnōthi Seauton

Son 200 yıldır ekonominin espri anlayışı pek de değişmedi. (Bu “espriyi” bir cümle sonra, sırf istisnasız bir şekilde aşağılama barındırdığı için, kimlikler üzerinden anlatıp şakanın dozunu artıracak düzeyde siyasetle süsleyebilirdi ama yazarın kıyıda köşede sakladığı insanlık değerleri henüz kendisine lazım).

Eğitim mi Siyasetten Siyaset mi Eğitimden?

Sınırlanan her şey gibi, eğitimde sınırlar altında boğulmaya çok zaman öncesinde başladı. Devletin kontrolsüz gücü henüz sınırlanmamışken bile, eğitim sağlama tekeli olmamasına rağmen, kendi otoritesine karşı risk oluşturacak her oluşumu sonlandırma yetkisine malikti. Siyaset, kimi zaman bir hakimin elindeki tokmağa, kimi zaman meclis kürsüsüne vurulan bir yumruğa dönüşen sihirli bir değnekti.

Émile’i Hatırlamak

Fransız Devrimi’nin neredeyse tüm düşünsel boyutunu omuzlarında taşıyan Jean-Jacques Rousseau, “Émile, ou De l’éducation” eseriyle birlikte, devrimden sonra yeni ulusal eğitim sisteminin ilham kaynağı oldu. Du Contrat Social ou Principes du Droit Politique (Toplum sözleşmesi ya da Siyaset Hukuku İlkeleri)’de ifade ettiği ideal toplum düzenini sağlayacak ideallerin yanı sıra, doğal insanı da modelleyen Rousseau, bunların […]

“Eğitim Siyaseti Nedir?” Sorusunun Ardından

Geçen ay “Eğitim Siyaseti Nedir?” konulu 3. Eğitim Forumu’muz çok değerli ulusal ve uluslararası katılımcıların ışığında gerçekleşti. Eğitim ve siyaset ilişkisinin irdelendiği forumda, Türkiye’de ve dünyada eğitim politikalarını mevcut durumda olmasının sebepleri, eğitimin ve eğitim politikalarının şirket gibi yönetilmesinin arkasında yatanlar sorgulandı. Bu alt başlıkların içerisinde en dikkat çeken soru ise, eğitimin bir devlet politikası […]