Seminer Dönemi mi, Eğitim Öğretime Hazırlık mı?
Okulların yeni bir eğitim öğretim yılına başlamasına az bir zaman kaldı. Milli Eğitim Bakanlığınca yayımlanan 2016-2017 Eğitim Öğretim Yılı Çalışma Takvimine göre önümüzdeki eğitim öğretim yılı birinci kanaat dönemi 19 Eylül 2016 Pazartesi günü başlayacak. Eğitim öğretimin başlangıç günü yaklaştıkça okulların fiziki olarak eğitim öğretime hazır hale getirilmesi için çalışmaların da yoğunlaştığı görülmektedir. Ancak bizim tedmem olarak dikkat çekmek istediğimiz nokta okulların fiziki olarak eğitim öğretime hazırlığından öte eğitim öğretim planları bakımından hazırlık. Çünkü önümüzdeki eğitim öğretim yılının nasıl geçeceği, eğitim öğretim etkinliklerinin düzenli ve öğrencilerin daha iyi öğrenmelerini destekleyecek bir sistematik içinde gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği eğitim öğretim yılının başlangıcında nasıl bir planlama yaptığımız ile yakından ilişkilidir.
Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim ile ilgili yasal düzenlemelere bakıldığında, okulların eğitim öğretime başlamasından hemen önce eğitim öğretime hazırlık ile ilgili bazı çalışmaların yapılmasının beklendiği görülmektedir. Bunları kısaca özetleyecek olursak;
- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek 32. Maddesi “Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfına dahil öğretmen unvanlı kadrolarda görevli olup; fiilen öğretmenlik yapanlara her öğretim yılında bir defaya mahsus olmak üzere ve öğretim yılının başladığı ay içinde … öğretim yılına hazırlık ödeneği” ödenmesini,
- Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 35. Maddesi “Zümre öğretmenler kurulunda; öğretim programı, ders planlarının düzenlenmesi, öğretim yöntem ve teknikleri, ölçme değerlendirme araçları, öğrenci başarı düzeyi, okulun fiziki mekânlarının ve ders araç gereçlerinin kullanımı gibi hususlar“ın görüşülmesini ve zümre öğretmenler kurulunca yıllık çalışma programı hazırlanmasını,
- Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 38. Maddesi ise okul öncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarında görevli yönetici ve öğretmenlerin “eğitim ve öğretimde karşılaşılan problemlere çözüm yolları bulmak, öğrencinin ve çevrenin ihtiyaçlarına göre plan ve programları hazırlamak ve uygulamak amacıyla” … “Eylül ayının ilk iş gününden derslerin başlangıcına kadar” mesleki çalışmalar yapmalarını;
- Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin 87. Maddesi ortaöğretim kurumlarında görevli yönetici ve öğretmenlerin Eylül ayının ilk iş gününden derslerin başlangıç tarihine kadar geçen sürelerde mesleki çalışma yapmalarını; öğretim programları, mevzuat ve uygulamalarla ilgili inceleme ve değerlendirme yapmalarını, yeni öğretim yılında uygulanacak yıllık çalışma programı, iş takvimi ve iş bölümüyle ilgili hazırlıklar yapmalarını,
keyfiyete bırakmayacak bir açıklıkla düzenlemiş görünmektedir. Mevzuat açısından eğitim öğretim yılına hazırlık ile ilgili çalışmaların “mesleki çalışmalar” başlığı altında düzenlenmiş olması da dikkate alınarak pratikte Eylül ayının ilk iş gününden derslerin başlangıcına kadar olan dönem “seminer dönemi” olarak adlandırılmaktadır. Eğitim öğretime hazırlık çalışmaları ise görünüşte ikinci planda kalmaktadır.
Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 38. Maddesi ile Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin 87. Maddesi söz konusu zaman dilimi içinde gerçekleştirilecek mesleki gelişim çalışmalarını tanımlamakla birlikte, yukarıda da ifade edildiği üzere eğitim öğretimin planlanması ile ilgili çalışmaları da düzenlemektedir. Ancak pek çok eğitim öğretim kurumunda Eylül ayının ilk iş gününden derslerin başlangıcına kadar olan dönemde yapılan hem mesleki gelişim çalışmaları hem de eğitim öğretime hazırlık çalışmaları formalitelerin tamamlanması ile sınırlı kalmaktadır. Eğitim öğretime hazırlık çalışmaları kapsamında yapılan çalışmalar genellikle zümre öğretmenler kurulu ile öğretmenler kurulu toplantılarının yapılması ve tutanak altına alınması, bir önceki eğitim öğretim yılında uygulanan yıllık planların aynısıyla bir sonraki eğitim öğretim yılına aktarılması ve onay işlemlerinin tamamlanması, haftalık ders dağılımlarının belirlenmesi ve benzeri yasal zorunlulukları karşılamaktadır. Oysa Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 38. Maddesinde ifade edilen “eğitim ve öğretimde karşılaşılan problemlere çözüm yolları bulmak, öğrencinin ve çevrenin ihtiyaçlarına göre plan ve programları hazırlamak ve uygulamak” amacı, eğitim öğretim yılının başlangıcında bir yıllık eğitim öğretim etkinliklerinin öğrencilerin her bir sınıf düzeyinde ve her bir ders için önceki öğrenmeleri ile öğrenme eksiklerini de dikkate alarak içerik, öğretme ve öğrenme yöntemleri, etkinlikleri, ölçme ve değerlendirme etkinlikleri ve tüm bu etkinliklerin gerektirdiği araç ve gereçlerle birlikte planlanmasını gerektirir. Esasında bu planlamanın neleri kapsayacağı da Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 35. Maddesinde “öğretim programı, ders planlarının düzenlenmesi, öğretim yöntem ve teknikleri, ölçme değerlendirme araçları, öğrenci başarı düzeyi, okulun fiziki mekânlarının ve ders araç gereçlerinin kullanımı“nı içerecek şekilde tanımlanmıştır.
Yönetmeliklerde yer alan eğitim öğretime hazırlık çalışmalarını biraz açacak olursak, önümüzdeki eğitim öğretim yılı için okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin eğitim öğretime iyi bir başlangıç yapmak için bu hazırlıkları yapmaya oldukça sınırlı zamanlarının olduğunu söyleyebiliriz. Okul yöneticilerinin yaz tatili süresince okullarını fiziki olarak eğitim öğretime hazırlamalarının yanı sıra; Eylül ayının ilk iş günü itibariyle öğretim programları ile ilgili öncelikli amaçları belirlemede liderlik etmeleri, en azından ana hatlarıyla öğretmenlerin motivasyonunu yükseltmek için bir plan ve strateji oluşturmaları, velilerin katılımını artırmak için ise bir yol haritası belirlemeleri gerekir. Ana hatlarını oluşturdukları planlarını, stratejilerini ve yol haritalarını eğitim öğretime hazırlık döneminde yardımcıları ve öğretmenleriyle birlikte detaylandırabilirler. Eylül ayının ilk yarısında eğitim öğretim yılı için net bir yol haritası olmayan bir okul yöneticisi nereye gideceğini ve nasıl gideceğini bilmiyor demektir. Okulda bir öğretme ve öğrenme heyecanı ve öğrenmeyi destekleyecek bir okul atmosferi oluşturabilmek için okul yöneticisinin yeni eğitim öğretim yılında öğretmenleri, öğrencileri ve velileri iyi bir hazırlıkla karşılaması gerekir. Yöneticilerin hazırlığı da hazırlıksızlığı da öğretmenlerin gözünden kaçmayacaktır.
Öğretmenler Eylül ayının ilk iş gününden derslerin başlangıç tarihine kadar geçen sürelerde, bugüne kadar aynı konularda seminerlere katıl”mış” gibi yapmış olabilirler. Hatta bazı okullarda aynı kişilerden veya farklı kişilerden popüler birkaç başlık altında her yıl biraz daha sıkıcı hale gelmiş seminerler/konferanslar almış da olabilirler. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında bu durumu değiştirebilirsiniz. Bunun için öğretmenlerin öncelikle geçtiğimiz eğitim öğretim yılının değerlendirmelerini gözden geçirmeleri gerekir. Neleri iyi yaptılar, nerelerde aksaklıklar yaşandı, neleri değiştirmeleri gerekir? Derslerinin öğretim programında veya ders kitabında değişiklikler oldu mu? Her öğretmen kendi branşının öğretim programını yalnızca okutacağı sınıf düzeyinde değil, bütün olarak incelemeli ve öğretim programına hakim olmalıdır. Programı incelerken özellikle kavramlar ve kazanımlar arasındaki ilişkileri ve ardışıklığı/hiyerarşiyi anlamaya çalışmalıdır. Böylece öğrenme etkinliklerini ve yöntemlerini daha iyi planlama ve uygulamanın yanında, öğrencinin öğrenme eksiklerini ve kavram yanılgılarını belirlemede de geriye dönük öğrenme haritasını çıkarması mümkün olacaktır. Öğretim programına hakim olan bir zümre/öğretmen eğitim öğretime hazırlık döneminde ders kitabı merkezli bir öğretimden uzaklaşarak öğretim programını merkeze alarak yıllık çalışma programı yapmalıdır. Bu çerçevede kullanacağı ders kitabı ve diğer öğretim materyallerini temin etmeli ve gözden geçirmelidir. Kendisi incelemediği ve gözden geçirmediği hiçbir öğretim materyalini doğrudan öğrencilerin kullanımına sunmamalıdır. Öğretim yılı süresince gerçekleştirilecek tüm etkinliklerin, uygulamaların, alan gezilerinin planlanması ve bunların gerektirdiği ek materyaller ve maliyetler varsa nasıl temin edileceğinin okul yönetimi ile değerlendirilmesi gerekir. Öğretmenlerin eğitim öğretim sürecinde hangi noktalarda ölçme ve değerlendirme çalışmaları yapacakları, bu çalışmaların sonuçlarına bağlı olarak öğrencilere ve velilere hangi aralıklarla ve hangi yöntemlerle geri bildirim sağlayacakları, öğrenme eksiklerinin giderilmesi için ne tür çalışmalar yapacaklarının planlanmış olması beklenir. Yine öğretim yılı başında bir önceki öğretim yılından veya daha önceki sınıf düzeylerinden öğrenme eksiklerinin belirlenmesi için yapılacak çalışmalar belirlenmeli ve eksiklerin giderilmesi için izlenecek yol haritası oluşturulmalıdır. Bütün bu çalışmaların Eylül ayının ilk iş gününden derslerin başlangıcı olan 19 Eylül gününe kadar yapılması gerektiği dikkate alındığında ve bayram tatili düşüldüğünde yalnızca yedi (7) iş günü çalışma süresinin oldukça etkili kullanılması gerekmektedir. Aksi takdirde okulların açıldığı hafta eğitim öğretimi planlamadan derslere başlamak ya da ilk hafta dersleri bir yana bırakıp hala planlama ile meşgul olmak gibi bir risk olacaktır.
Son olarak, eğitim öğretime hazırlık aşamasında gözden kaçmaması açısından 2016-2017 eğitim öğretim yılında yürürlüğe girecek birkaç önemli değişikliğe dikkat çekmekte yarar var. İlkokullarda 1. Sınıfta Türkçe, Matematik ve Hayat Bilgisi dersleri, 5. Sınıfta Türkçe, 7. Sınıfta Teknoloji ve Tasarım dersinde ilk defa yenilenen öğretim programları uygulanacaktır. Ortaöğretimde ise Türk Dili ve Edebiyatı dersinin öğretim programı ilk defa uygulanacaktır. 2016-2017 eğitim öğretim yılından itibaren 9. Sınıftan başlamak ve kademeli olarak uygulanmak üzere “Dil ve Anlatım” ve “Türk Edebiyatı” şeklinde iki ders yerine birleştirilmiş şekliyle “Türk Dili ve Edebiyatı” dersinin öğretim programı yürürlüğe girecektir. Ayrıca merkezi sınavlar açısından da 8. Sınıfta Matematik ve Fen Bilimleri dersleri ile 12. Sınıfta Matematik, Fizik, Kimya ve Biyoloji derslerinin yeni programlarının uygulanacağının planlamada ve öğretim materyallerinin hazırlanmasında/seçiminde dikkate alınması gerekmektedir. Program değişiklikleri sebebiyle okulların eğitim öğretime hazırlık aşamasında programı değişen derslerle ilgili daha ayrıntılı planlama yapmaları gerekir. Eğitim öğretime hazırlık döneminde okul yönetimi ve öğretmenler tarafından yapılacak planlamanın ve hazırlıkların verimli olması öğrencilerin öğrenmesini güvence altına alırken, okul içi ilişkilerin ve okul ikliminin de gelişmesine katkı sağlayacaktır.