Ipad parmağım uff oldu

Ipad Parmağım Uff Oldu!

Üç yaşındaki bir kreş öğrencisi işaret parmağı bir yere sıkışınca öğretmenine “Ipad parmağım uff oldu” demiş. Çocuğun kendi organını teknolojik bir referansla tanımlaması güzel olduğu kadar garip. Güzel çünkü yaratıcılığın bağlantı kurma özelliği ortaya çıkmış sanki. Garip çünkü bir çocuk kendi organını “doğal” olarak değil “norm”al olarak adlandırıyor. Nijholt & Traum (2005) 1 gerçeklik algısı konusunda genişletilmiş gerçeklikten söz ediyor. Hem genişletilmiş gerçek gerçeklik, hem de genişletilmiş sanal gerçeklik. Bu terimlerden karma gerçeklik diye yeni bir kavram çıkıyor. Bu durum çocukların gerçeklik algısını yeniden ele almamızı gerektirebilir. Ancak bunu zeka açısından değil dijital yerliilik açısından ele almamakta yarar var. Zira bazı araştırmalar 15 yıl öncesine göre çocukların zeka puanlarının düştüğüne işaret ediyor. Buna gore, derin düşünme becerileri konusunda şimdiki çocuklar daha zayıflar. Ya da biz yanlış okuyoruz. Çocukların gerçeklik algısıyla kendi gerçeklik algımızı yeniden tarif etmekte yarar var. Zamanla organların adlarının değişeceği ve teknolojiye bağlı işlevine göre adlandırılacağı bir döneme mi gidiyoruz acaba? İnsanoğlu teknolojiyle ilişkisini dünya tarihinde ilk kez mekandan bağımsız olarak oluşturabiliyor. Bunun bir sonucu olmalıdır.

Teknolojiye nesnel bir yaklaşım, öncelikle teknolojinin yansız olduğu düşüncesinden vazgeçmeyi gerektiriyor. “Silahlar insanları öldürmez, insanlar insanları öldürür” türü genel kabuller bir aldatmayı içerebilir. Çünkü, kapitalist teknoloji araç- amaç bütünlüğünü ortadan kaldırmış durumda.

Heidegger’e göre, teknoloji ellerimizin altındaki edilgen bir araç değildir, “kendi iç mantığına ve dinamiğine” sahiptir. Heidegger bu çerçevede “… öyle ki sonuçta kendi kendine işler ve işleyişi içinde de son derece gerçek bir anlamda insana ihtiyaç duymaz. Ve teknoloji bir yerden sonra kendi varoluş nedeni haline gelir…. Böylece insan, teknoloji sayesinde özgürleşmek bir yana teknolojik süreçlerin kölesi haline gelir ve yıkım kaçınılmazlaşır.” der.

Eğer Heidegger haklıysa “parmağı uff olan” çocuğun durumunu yeniden düşünmekte yarar var. Karma gerçekliğin çocuk yetiştirme biçimini ve okulları nasıl etkileyeceği hakkında bir fikrimiz var mı? Ya da bir çocuktan bu kadar etkilenip evham yapmaya gerek yok mu?


Dipnotlar:

  1. A. Nijholt & D. Traum. The Virtuality Continuum Revisited. In: Proceeding of the SIGCHI conference on Human factors in Computing Systems (CHI 2005), Extended Abstracts. Sh. Zhai & W. Kellogg (Eds.), ISBN 1-59593-083-3, ACM Press, New York, NY, USA, 2005, 2132-2133.