Eğitim: Sonraki İş

Eğitim: Sonraki İş

Medyada haberleri izlerken sıklıkla şahit olduğumuz iki sahne var: Birincisi, hastanelerin acil servisleri, diğeri gecekondu yıkımlarının yapıldığı mekanlar.

İstediği hizmeti alamadığı için doktor döven, acil servise arabasıyla giren insanlar, sağlık hizmeti konusunda inanılmaz tepkiler veriyorlar. Halk sağlık hizmetlerinde gerçekleştirilen iyileşmeleri oy vererek destekleyebiliyor. Benzer bir şekilde, gecekondusu yıkılacak olan insanlar, çocuklarının boğazına bıçak dayayarak, kendi üzerine benzin dökerek bu durumu protesto ediyorlar. Toplu konut çekilişlerinde yaşanan arbedeler veya 2B Yasası direnişleri insanların konut hakkına duyarlıklarını gösteriyor. Ancak eğitim hakkı konusunda böyle bir duyarlığı, ne bireysel ne de toplumsal olarak göremiyoruz.Parasız eğitim hakkı anayasal bir hak olduğu halde, kaliteli bir eğitim talebi mevcut değil. Ancak toplum eğitim sisteminde yaşanan sorunların ve eşitsizliğin farkında. Bireyler sorunları kendi çaplarında çözüm üreterek halletmeye çalışıyorlar. Okul iyi değilse başka bir semt veya şehire taşınmak, çocuğunu dershaneye göndermek, yurt dışına yönlendirmek bu çözümlerden sadece birkaçı.

“Devlet yetişemiyor” ifadesi, zorunlu eğitim basamakları için dahi kabullenilmiş vaziyette. Eğitime erişim yeterli görülüyor ve erişilen eğitimin kalitesi konusunda hukuksal bir talep oluşmuyor. Böyle bir talebin ne şekilde ve hangi mekanizmalarla hayata geçirileceği belli değildir. MEB, aileyi ve öğrenciyi karar süreçlerine katma konusunda herhangi eğilim göstermediği gibi, bu durumu “anlamsız” dahi bulabilmektedir. Hizmeti alanın pasif olarak beklemesi ve kendisine merkezi olarak takdir edileni kabullenmesi istenmektedir.

147 şikayet hattı, velilerin taleplerini dikkate alma gibi yorumlansa dahi, öğretmeni yıpratan ve işin özüyle değil, işleyişle ilgili bürokratik bir mekanizmadır. Bireyler anayasal hakları olan parasız ve kaliteli eğitimi almak için, hangi numarayı arayacaklar? Şikayet kültürüne bağlı bir hak arama, meselenin esasını gözden kaçırmaktadır. Ayrıca, öğretmeni veya okul müdürünü şikayet eden veliler, çocuklarının sorun yaşayabileceği konusunda kanıta dayalı olmayan bir endişe taşıyabilmektedir. Ortaya çıkan hak ihlalleri, çoğu kez iletişim sorunu veya genel hak ihlali bağlamında ele alınmaktadır.