En alt tabaka eşitsizliği: Göçmen geçmişi olan çocuklar dezavantajlı durumda mı?

En alt tabaka eşitsizliği: Göçmen geçmişi olan çocuklar dezavantajlı durumda mı?

Orijinal Başlık: Bottom-end Inequality: Are children with an immigrant background at a disadvantage? 1

Özet

Çocuk nüfusunun sosyo-demografik kompozisyonunun çocukların iyi olma halindeki eşitsizlikleri ne derece yönlendirdiği, hangi çocukların akranlarından daha kötü olma olasılığının olduğuna bağlıdır. Bu araştırma özetinde göçmen çocukların sosyoekonomik kırılganlıklarına dair kanıtlar sunacak ve göçmen geçmişinin hane halkı gelirinde, eğitimde, sağlık ve yaşam memnuniyetinde geri kalma riski üzerindeki göreli payının altını çizeceğiz.

Giriş

Son on yılda uluslararası göç demografik kompozisyonunu ve çözüm üretirken yeni sorunlar ve ikilemlerle karşı karşıya bıraktığı toplumların kültürel çeşitliliğini bir kez daha çarpıcı bir şekilde değiştirdi (Castles et al., 2013; Friberg & Eldring, 2013). Son zamanlarda Avrupa’daki göçmen krizi göçmen geçmişi olan çocukların kırılganlıkları, ihtiyaçları ve fırsatlarına dikkat çekti. Politikalar açısından çocuğun iyi olma halindeki en alt tabaka eşitsizliklerinin ölçülmesi, ülkesinde normal sayılan yaşam standardından, başarısından ve davranışlarından memnun olan ve dağılımın ortasında yer alan akranlarına göre en “altta” olan çocukların durumuna odaklanmayı gerektirmektedir. Bu noktada ortaya çıkan sorular; nihai eşitsizliklerin ne kadarının göçmen geçmişine sahip çocukların kırılganlıklarından kaynaklandığı ve bu kırılganlıklardan kaynaklanan etkinin aile serveti, cinsiyet, ebeveyn istihdamı veya evde konuşulan dil gibi faktörlerden daha mı güçlü olduğudur. Bu özet, hane halkı gelirinde, eğitim başarılarında, sağlık ve yaşam memnuniyetinde geri kalma riski üzerindeki net etkisini ölçümlemek amacıyla göçmen arka planı, diğer sosyo-demografik faktörler bağlamına yerleştirmiştir.

Göçmen statüsü genellikle göç tipleri, menşei ülke ve hedef ülke, ev sahibi ülkede kalınan süre önemli farklılıkları gizleyen zor bir ölçümdür. Avrupa Birliği’nde göçmen ailelerden gelen çocuklar süreklilik arz edecek şekilde gelir yoksulluğu riski ile daha fazla karşı karşıyadır (bkz. Chzhen 2014). Literatürde göçmen geçmişi olan çocukların akademik kırılganlıkları oldukça iyi bilinmektedir (OECD, 2012, Reiderer & Verwiebe, 2015). Göçmen öğrencilerin akademik performansları ile sosyo ekonomik düzey (Meunier 2012), evde konuşulan dil (Missing ref. Entorf & Minoiu 2005), menşei ülke ve hedef ülke (Levels & Dronkers, 2008), varılıdığında olunan yaş (Heath & Kilpi-Jakonen 2012) arasında güçlü bağlantılar bulunuştur. Bazı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde, birinci ve ikinci nesil göçmenler daha düşük sağlık düzeyine ve yaşam memnuniyetine sahiptir.

Metot

Diğer sosyo-demografik özellikleri de hesaba katarak, göçmen geçmişi olan çocukların göreli dezavantajını ölçmek için, Avrupa Birliği Gelir ve Yaşam Koşulları İstatistikleri 2013 , Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı 2012 (PISA) , ve 2013/2014 Okul Çağındaki Çocukların Sağlık Davranışı’nın (HBSC) ülkeler arası karşılaştırılabilir verileri kullanılmıştır. Diğer temel sosyo-demografik faktörlerin kontrolünde göçmen geçmişli çocukların en alt gelir grubunda yer alma olasılığını, eğitsel dezavantajlarını, sağlık ve yaşam memnuniyetini saptamak için betimsel ve çok değişkenli analiz kullanılmıştır.

Öncelikle bu analizin sınırlılıklarının belirtilmesi gerekmektedir. Birincil olarak, üç araştırmada da göçmenlik statüsünün tanımı farklılık göstermektedir. HBSC ve PISA birinci ve ikinci nesil göçmen çocukları tanımlamaktadır. Ancak EU-SILC yetişkinlere sadece doğum yerini soran, hane halkına dayalı bir araştırmadır. Bu sebeple, bu çalışmada ‘göçmen geçmişli çocuklar’ en az bir ebeveynin başka bir ülkede doğduğu ailelerde yaşayan çocuklar olarak alınmıştır. Çalışmaların hiç biri göçmen statüsü ile ilgili detaylı bilgi toplamamıştır. İkinci olarak, okul – ya da hane halkı bazlı çalışmalar, kayıt dışı göçmenler gibi daha az stabil olan göçmen nüfusunu veri toplama sürecinin dışında bırakma eğilimindedir. Ayrıca bu çalışmaların zamanları (ör: 2013/2014’e kadar) göçmen olarak yeni gelenleri dışarıda bırakmaktadır. Üçüncü olarak, göçmen statüsü ve düşük gelir arasındaki ilişkinin yanı sıra düşük eğitsel başarı, sağlık ve yaşam memnuniyetini çalışılırken, gözlenen sonuçları açıklayabilecek çeşitli nedensel ilişkiler/yollar izole edilmemiştir.

Bulgular

Gelir

Araştırmanın yapıldığı ülkenin dışında doğan en az bir yetişkinin olduğu ailelerde yaşayan çocukların kullanılabilir hane halkı gelirinin en alt onda birlik diliminde fazla temsil edilmiş olduğu bulgulanmıştır (Toczydlowska 2016). Tek ebeveynli, ya da düşük iş yoğunluğu ve düşük eğitim düzeyi olan, ya da kalabalık ailelerde yaşayan çocuklar da gelir dağılımın en altında aşırı temsil edilmektedir. Hanedeki düşük iş yoğunluğu 18 yaş altındaki çocukların en alt onda birlik gelir seviyesine düşmesinin en önemli yordayıcısıdır. Analizde yer alan 26 ülkeden 6’sının göçmen geçmişi nedeniyle, hane halkının iş yoğunluğu ve diğer anahtar yordayıcılar açıklandıktan sonra, en alt onda birlik gelirde olma ihtimalinde belirli bir farklılık bulunmamaktadır. Kalan 20 ülkede ise, göçmen statüsü sebebiyle net farklılık en düşük %2.2 ile Birleşik Krallık’ta en yüksek %10.6 ile İsveç’tedir. Dolayısıyla, düşük gelirli hanelerdeki çocukların kırılganlıklarını azaltmak için iş gücü piyasasının dezavantajlarına yönelmek en önemli adımdır.

Eğitim
  • Göçmen öğrenci nüfusu (birinci ve ikinci nesil) benzer olan ülkeler en alt 10’luk diliminde veya dezavantaj grubunda farklı paylara sahiptir. Danimarka’daki tüm göçmen öğrencilerin %28’i matematikte en alt başarı grubundayken, bu oran Slovenya’da %18’dir (toplam öğrenci popülasyonu içindeki oranları ise sırasıyla %8.9 ve %8.6’dır). İsveç ve Fransa’daki göçmen öğrencilerin %38’i matematikte en alt yüzde onluk dilimde puan alırken, Birleşik Krallık’ta bu rakam sadece %19’dur (Birleşik Krallık’ta PISA’ya giren öğrencilerin %13’ünün göçmen arka planı bulunmaktadır; Bruckauf, 2016). Bu göçmen öğrenci nüfusunun karakteristik özelliklerinin ülkelere göre çeşitlilik göstermesine işaret ettiği gibi, politika yaklaşımlarında da farklılıklar olduğunu göstermektedir.
  • Göz ardı edilmez seviyelerde göçmen öğrencisi olan ülkelerde (%5’in üzerinde), öğrencinin sosyoekonomik durumu, aile durumu ve toplumsal cinsiyeti hesaba katıldığında göçmen etkisinin büyük ölçüde düşmüştür. Ailenin sosyoekonomik durumu hem daha güçlü hem de ülkeler ve konular arasındaki düşük başarının daha tutarlı bir yordayıcısıdır. Analizler aynı zamanda göçmenlik durumu ile test dili dışında bir dili konuşuyor olmanın birbirine yakından bağlı olduğunu göstermiştir. Bu, göçmenlikten düşük başarıya giden olası yollardan biri olabilir (a.g.e.).
  • 2006 ve 2012 yılları arasında matematik, okuma ve fende göçmenlik durumuyla bağlantılı olarak en alt başarı grubuna düşme riskini azaltan Almanya ve İsviçre gibi iyi örnekler, değişimin, en azından bir kısmının, göçmen çocukların geçmişindeki sosyoekonomik boyutlara yönelinmiş olmasına bağlı olduğunu göstermektedir.
Sağlık ve Yaşam Memnuniyeti
  • HBSC 2013/2014 verisinin bulunduğu 24 zengin ülkede, yaş, cinsiyet ve aile serveti gibi farklılıklar hesaba katıldıktan sonra göçmen geçmişi çok düşük sağlık durumu veya yaşam memnuniyeti bildirilmesi olasılığını belirgin bir biçimde etkilememektedir. Fakat ülkelerin önemli bir azınlığı, göçmen geçmişi olan 11, 13 ve 15 yaş grubu sağlık durumu ve yaşam memnuniyetinde geride kalmaktadır.
  • 24 ülkenin 10’unda birinci ve ikinci nesil göçmenlerin sağlık durumlarını çok düşük olarak bildirme olasılığı daha fazladır (Şekil 1). Aradaki önemli fark, en düşük olan İspanya’daki %2.7 ile en yüksek olan Romanya’daki %16.7 arasında değişmektedir. Fakat Romanya’da HBSC’ye katılan her 20 kişiden 1’inin (%5) göçmen geçmişi bulunurken, İspanya ile karşılaştırıldığında bu oran yaklaşık her 5 kişide 1’dir (%21).
  • 24 ülkenin 8’inde birinci ve ikinci nesil göçmenlerin çok az düzeyde fiziksel aktivite bildirmeleri olasılığı daha fazladır. Aradaki önemli fark en düşük olan İspanya’daki %2.5 ile en yüksek olan Bulgaristan’daki %10.1 arasında değişmektedir. Ancak incelenen ülkelerdeki en düşük pay olarak Bulgar çocukların sadece %3.5’inin göçmen geçmişi bulunmaktadır.
  • Bulgular sağlıklı ve sağlıksız beslenme için karıştırılmıştır. Göçmen çocukların dört ülkede – Estonya, İzlanda, Hollanda ve İsviçre- sağlıklı beslenme konusunda geride kalma olasılıkları daha yüksektir. Öte yandan Avusturya, İspanya ve Birleşik Krallık’ta düşük düzeyde meyve ve sebze tükettiklerini bildirme olasılıkları daha azdır.
  • En düşük İspanya’da %4.5 ile en yüksek Avusturya’da %8.7 arasında değişen önemli farklılıkla 24 ülkeden 7’sinde göçmen çocukların yüksek düzeyde sağlıksız beslendiğini bildirme olasılığı çok yüksektir. Ancak Lüksemburg ve Birleşik Krallık’ta göçmen çocukların böyle bir bildirim yapma olasılığı daha düşüktür.
  • 24 ülkenin 10’unda, göçmen çocukların çok düşük yaşam memnuniyeti bildirme olasılıkları daha fazladır (Şekil 2). Aradaki önemli fark en düşük olan ve çocukları neredeyse çeyreğini kapsayan (%24) Hırvatistan’daki %2.8 ile en yüksek olan Bulgaristan’daki %7.6 arasında değişmektedir.
  • Üç ülkede –İspanya, İsveç ve İsviçre- göçmen çocuklar ayrı ayrı çalışılan 5 sağlık ve yaşam memnuniyeti göstergelerinin 4’ünde belirgin bir şekilde geri kalmaktadır. İsviçre’de neredeyse her 2 çocuktan 1’i (%49) birinci ya da ikinci nesil göçmenken, bu oran İsveç’te 3 kişide 1 (%31) ve İspanya’da 5 kişide 1’dir (%21).
  • Buna karşıt olarak, diğer üç göstergede değişiklik olmaksızın, Birleşik Krallık’taki göçmen çocuklar belirgin bir biçimde sağlıklı ve sağlıksız beslenme durumlarının kötü olma ihtimali daha düşüktür. İskoçya’da çocukların %15’i, Galler’de ise %12’sinin göçmen geçmişi bulunmaktadır.

Şekil 1. Göçmen Geçmişi ve Zayıf Sağlık

Kaynak: HBSC 2013/2014

Şekil 2. Göçmen Geçmişi ve Düşük Hayat Memnuniyeti

Kaynak: HBSC 2013/2014

ATAvusturyaDEAlmanyaGRYunanistanLULüksemburgRORomanya
BEBelçikaDKDanimarkaHRHırvatistanMTMalta SEİsveç
BGBulgaristanEEEstonyaIEİrlandaNLHollandaSISlovenya
CHİsviçreESİspanyaISİzlandaNONorveçUKBirleşik Krallık
CZÇek CumhuriyetiFIFinlandiyaITİtalyaPTPortekiz

Sonuç

AB ülkelerinde göçmen geçmişi olan çocuklar en alt onda birlik dilimde aşırı temsil edilmektedir ve hane halkı iş yoğunluğu ve diğer anahtar yordayıcılar kontrol altına alındıktan sonra bile çok düşük gelir riskindeki farklılıklar devam etmektedir. Yaş, cinsiyet ve aile serveti hesaba katıldıktan sonra göçmen geçmişi olanların sağlık ve yaşam memnuniyetlerindeki fark çok az sayıda Avrupa ülkesinde açığa çıkmaktadır, fakat bazı ülkelerde (İspanya, İsveç, İsviçre) birinci ve ikinci göçmen çocuklar sağlık ve iyi olma halinde özellikle geri kalma riski ile karşı karşıyadır.

Benzer göçmen öğrenci nüfusu seviyesine sahip ülkeler eğitsel başarıda farklı seviyelerde en alt seviye eşitsizliği göstermektedir. Bu sebeple destek, entegrasyon ve bu çocukların topluma ve yerel topluluklara dahil edilmesini sağlayan politikaların oynayacağı önemli bir rol vardır. Göçmen çocuk nüfusu homojen bir grup değildir. Çocukların kendilerinin ve ailelerinin geçmişine dair karakteristiğindeki çeşitliliğin, kırılganlıklarında payı olabilir. Göçmen çocukların düşük akademik başarıya sahip grupta yer alma olasılığı daha yüksek olsa da, düşük sosyo ekonomik düzey, evde konuşulan farklı dil, ebeveyn işsizliği gibi diğer faktörler göçmenlik statüsündense çocuğun iyi olma halindeki dağılımın en altında olması daha önemli bir yordayıcılarıdır. Tüm çocuklar için sosyo ekonomik eşitsizliklerle mücadele etmek, en alt eşitsizlikleri azaltmak kadar göçmen çocukların konumunu da iyileştirme potansiyeline sahiptir.

Kaynakça

Bruckauf, Z. (2016). Falling Behind: Socio-demographic profiles of educationally disadvantaged youth. Evidence from PISA 2000-2012, Innocenti Working Paper 2016-11, UNICEF Office of Research – Innocenti, Florence.

Castles, S., De Haas, H., Miller, M.J. (2013). The Age of Migration: International Population Movements in the Global World, 5th Edition. Palgrave Macmillan Ltd. Hampshire, UK.

Chzhen, Y. (2014). Child Poverty and Material Deprivation in the European Union during the Great Recession. Innocenti Working Paper 2014-06, UNICEF Office of Research – Innocenti, Florence.

Currie, C., Menchini, L., Richardson, D., Currie, D., Roberts, C. (2011). Comparing Inequality in the Well-being of Children in Economically Advanced Countries: A methodology. Innocenti Working Paper IWP-2010-19.

Entorf, H., Minoiu, N. (2005). What a Difference Immigration Policy Makes: A comparison of PISA scores in Europe and traditional countries of immigration. German Economic Review, 6: 355–376. doi: 10.1111/j.1468-0475.2005.00137.x

Friberg, J.H., Eldring, L. (2013). Labour Migrants from Central and Eastern Europe in the Nordic Countries. Patterns of migration, working conditions and recruitment practices. Nordic Council of Ministers: Copenhagen.

Heath, A., Kilpi-Jakonen, E. (2012). Immigrant Children’s Age at Arrival and Assessment Results. OECD Education Working Papers, No. 75, OECD Publishing, http://dx.doi.org/10.1787/5k993zsz6g7h-en

Levels, M., Dronkers, J. (2008). Educational Performance of Native and Immigrant Children from Various Countries of Origin. Ethnic and Racial Studies, Vol.31 (8): 1404-1425.

Meunier, M. (2012). Immigration and Student Achievement: Evidence from Switzerland. Economics of Education Review, Vol.30 (1), 16-38. OECD (2012). Untapped Skills: Realising the potential of Immigrant Students. PISA. OECD Publishing.

Reiderer, B., Verwiebe, R. (2015). Changes in International Achievement of Immigrant Youth in Western Societies: The contextual effects of national (educational) policies. European Sociological Review, 1-15.

Stevens, G.W., Walsh, S.D., Huijts, T., Maes, M., Rich Madsen, K., Cavallo, F., Molcho, M. (2015). An Internationally Comparative Study of Immigration and Adolescent Emotional and Behavioral Problems: Effects of generation and gender, Journal of Adolescent Health, vol. 57, no. 6, pp. 587–594.

Toczydlowska, E. (2016). Children in the Bottom of Income Distribution in Europe: Risks and composition. Innocenti Working Paper 2016-12, UNICEF Office of Research – Innocenti, Florence.


Dipnotlar:

  1. Bruckauf, Z., Chzhen, Y. ve Toczydlowska, E. (2016). Bottom-end Inequality: Are children with an immigrant background at a disadvantage?, Innocenti Research Briefs no. IRB_2016_07, UNICEF Innocenti Research Centre, Florence. https://www.unicef-irc.org/publications/841/