Birbirini ve Dünyayı Önemseyecek Bir Gençliği Eğitmek
Orijinal Başlık: Educating our youth to care about each other and the world 1
2015 yılında 193 ülke, küreselleşme bulmacasının eksik parçasını sunan ve ortak bir insanlık vizyonu olan Birleşmiş Milletler 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefine (Sustainable Development Goals – SDG) ulaşma taahhüdünde bulundu. Bu vizyonun gerçeğe dönüşmesi ise, azımsanmayacak ölçüde bugünün sınıflarında neler olup bittiğine bağlı. Gerçekten de, SDG’lerin vatandaşlarla gerçek bir sosyal sözleşme haline gelmesini sağlamak için gereken anahtar eğitimcilerin elinde.
Herkes için kaliteli eğitimi odağına alan 4. Hedef; amaçlı bir şekilde yalnızca okuryazarlık, matematik ve fen bilimleri gibi temel bilgi ve becerilerle sınırlandırılmamış, aynı zamanda sürdürülebilir bir ortak yaşamın öğrenilmesini de vurgulamıştır. Bu hedef, eğitimde başarıyı küresel olarak ölçen OECD Uluslararası Öğrenci Değerlendirmesi Programı’nın (PISA) eğitimde kalite, eşitlik ve etkililik ölçümlerine küresel yetkinliğin de dâhil edilmesine ilham vermiştir. Bu doğrultuda PISA, küresel yetkinliği ilk defa 2018 yılında değerlendirmek üzere kapsamına almıştır.
PISA, küresel yetkinlik kavramını çok boyutlu bir hayat boyu öğrenme hedefi olarak ele almaktadır. Buna göre küresel olarak yetkin bireyler; yerel, küresel ve kültürler arası meseleleri inceleyebilen, farklı bakış açılarını ve dünya görüşlerini anlayabilen ve onlara değer verebilen, başkalarıyla başarılı ve saygılı bir şekilde etkileşime geçebilen, sürdürülebilirlik ve ortak refah için sorumlu eylemlerde bulunabilen kişilerdir.
Söz konusu dört boyutu daha ayrıntılı olarak incelemekte fayda var:
Yerel, küresel ve kültürel önemi olan meseleleri analiz etmek: Bu yetkinlik, küresel bir mesele karşısında fikir geliştiren kişinin, dünya hakkındaki bilgiyi eleştirel düşünceyle birleştirebilme becerisine işaret eder. Küresel olarak yetkin öğrenciler, okulda soru sormak, veri ve argümanları analiz etmek, olguları açıklamak ve yerel, küresel ve kültürel meseleler karşısında pozisyon almak için öğrendikleri disipline özgü bilgi ve düşünme biçimlerini kullanabilir ve bunları birleştirebilir.
Başkalarının bakış açılarını ve dünya görüşlerini anlamak ve değer vermek: Bu yetkinlik, küresel problemleri farklı bakış açılarıyla ele alma isteği ve kapasitesinin altını çizmektedir. Bireyler diğer kültürlerin tarihini, değerlerini, iletişim biçimlerini, inançlarını ve pratiklerini öğrendikçe kendi bakış açılarının ve davranışlarının birçok etki üzerinden şekillendiğini, bu etkilerin her zaman tam anlamıyla farkında olmadıklarını ve başkalarının kendilerininkinden tamamen farklı dünya görüşlerine sahip olduğunu anlamaya başlamaktadır. Farklı perspektifler ve dünya görüşlerini anlamak, bireylerin başkalarının ve kendi varsayımlarını ve çıkarımlarını incelemesini gerektirmektedir. Buna karşılık, günlük etkileşimlerde adaletsiz olaylara tahammül etme olasılığı daha düşük olan, insanları birbirinden ayıran özellikleri kabul eden ve bu niteliklere değer veren kişilere yönelik saygı gösterme ve ilgi duyma anlamına da gelir. Öte yandan, bu yetkinliği geliştiremeyen kişilerin “farklı” olanlara karşı kalıp yargıları, önyargıları ve hatalı sezgileri içselleştirme eğilimi bir hayli fazladır.
Kültürler arasında açık, uygun ve etkili etkileşimlerde bulunmak: Küresel yetkinliğe sahip kişiler farklı kültürlerden bireylerle etkileşime geçerken davranış ve iletişim biçimlerini uyarlayabilir. Saygılı diyaloglara girer, başkalarını anlamak ister ve marjinal grupları da bu etkileşime dahil etmeye çalışır. Söz konusu boyut bireyin açık, uygun ve etkili iletişim kurarak kişiler arasındaki farklılıklar karşısında köprü kurma kapasitesini vurgular. “Açık” etkileşim, etkileşimde bulunan bireylerin diğerlerinin bakış açısına hassasiyetle, merakla ve etkileşimde bulunma isteğiyle kurduğu ilişkileri ifade eder. “Uygun” ise, her iki tarafın da karşısındakinin kültürel normlarına saygı duyduğu etkileşimleri tanımlar. “Etkili” iletişimde, tüm katılımcılar kendisinin anlaşılmasını sağlar ve başkalarını anlar.
Ortak refah ve sürdürülebilir kalkınma için eyleme geçmek. Bu boyut, toplumun aktif ve sorumlu üyeleri olarak gençlerin rollerine odaklanır ve belirli yerel, küresel veya kültürler arası mesele veya durumlara karşılık vermeye hazır olma durumlarına işaret eder. Gençlerin hem kişisel ve yerel durumlara hem de dijital ve küresel meselelere etki edebileceğini kabul eder. Yetkin kişiler bilinçli ve yansıtıcı eylemlerde bulunmak ve seslerini duyurmak için fırsatlar yaratır. Harekete geçmek, kimi zaman insanlık onuru tehdit edilen bir okul arkadaşının yanında durmak, kimi zaman da okulda küresel bir medya kampanyası başlatmak veya sosyal medya aracılığıyla mülteci kriziyle ilgili kişisel görüşünü yaymak anlamına gelebilir. Küresel yetkinliği olan kişiler, kendi topluluklarının yaşam koşullarını iyileştirmeye, ayrıca daha adil, huzurlu, kapsayıcı ve çevresel olarak sürdürülebilir bir dünya kurmaya çalışır.
Küresel yetkinlik, doğal olarak, birçok bağlamda geliştirilebilir; ancak okullar bu noktada oldukça önemli bir rol oynayabilir. Okullar gençlere hem dünyada hem de kendi hayatlarında önemi olan gelişmeleri eleştirel bir gözle inceleyebilmeleri için fırsatlar sağlayabilir. Öğrencilere dijital bilgi ve sosyal medya platformlarını eleştirel ve sorumlu bir şekilde nasıl kullanacaklarını da öğretebilir. Ayrıca okullar, öğrencilerini farklı insanları, dilleri ve kültürleri takdir etmelerine katkı sağlayacak deneyimler elde etmeye cesaretlendirerek kültürler arası duyarlılığı ve saygıyı teşvik edebilir. Okulların bu merkezi rolü, PISA’ya küresel yetkinliği değerlendirmesi için güçlü bir neden vermektedir.
Ancak tüm bunlar tek bir soruyu işaret etmektedir: Küresel yetkinlik nasıl değerlendirilir? 2018’de PISA, bilişsel test ve bir arka plan anketinden oluşan iki bölümlü bir değerlendirmeyle ilk başlangıcı yapacak. Bilişsel değerlendirme; öğrencilerin küresel konulardaki haber makalelerini eleştirel bir bakış açısıyla inceleme, bakış açıları ve dünya görüşleri üzerindeki dış etkilerin farkına varma, kültürlerarası bağlamlarda başkalarıyla iletişim kurma yollarını anlama, küresel ve kültürlerarası meselelere yönelik farklı eylem biçimlerini belirleme ve karşılaştırma kapasitelerini ortaya çıkarmaya odaklanmaktadır.
Arka plan anketinde ise, öğrencilerden küresel meselelere ne kadar aşina olduklarını; dil ve iletişim becerilerinin ne kadar gelişmiş olduğunu; farklı kültürel geçmişe sahip insanlara saygı duymak gibi belirli tutumları ne ölçüde geliştirdiklerini; küresel yetkinliği artırmak için okulda ne gibi fırsatlara sahip olduklarını belirtmeleri istenecektir. Okul ve öğretmen anketlerine verilen cevaplar ise eğitim sistemlerinin öğretim programları ve sınıf içi etkinliklerle uluslararası ve kültürlerarası bakış açılarını nasıl bütünleştirdiğine dair karşılaştırmalı bir tablo sunacaktır.
Bilişsel değerlendirme ve arka plan anketleri bir arada ele alındığında, eğitimciler ve politika yapıcılar aşağıdaki sorulara cevap bulabilecektir:
- Öğrenciler yerel, küresel ve kültürlerarası düzeyde önemi olan güncel konuları ne ölçüde eleştirel bir bakış açısıyla inceleyebilir?
- Öğrenciler (kendilerininki dâhil) farklı kültürel bakış açılarını ne derece anlayabilir ve değer verebilir, farklılıkları ve çatışmaları ne derece yönetebilir?
- Öğrenciler kültürel farklılıklar karşısında saygılı bir şekilde etkileşim kurmaya ne kadar hazır?
- Öğrenciler diğer insanların hayatlarında olumlu bir fark yaratmak ve çevreyi korumak için eyleme geçmeyi ne derece önemsemektedir?
- Ülkeler arasında ve ülkeler içinde küresel yetkinlik eğitimine erişimde eşitsizlikler var mıdır?
- Dünyadaki eğitim sistemlerinde çok kültürlü ve kültürlerarası eğitim için kullanılan en yaygın yaklaşım nedir?
- Öğretmenler öğrencilerin küresel yetkinliğini geliştirmeye nasıl hazırlanmaktadır?
Bu değerlendirme, eğitim yoluyla daha huzurlu, adil ve sürdürülebilir toplumlar oluşturmak için ihtiyaç duyulan verileri sağlamaya yönelik somut bir fırsat sunmaktadır. Aynı zamanda eğitim sistemlerinin, genç insanların birbirlerini ve yakın çevreleri dışındaki dünyayı anlamaya, uyumlu ve sürdürülebilir topluluklar oluşturmak üzere eyleme geçmeye teşvik eden öğrenme ortamları yaratma çabalarına kapsamlı bir bakış sağlayacaktır. Her gün ayrışmanın, ayrımcılığın ve şiddetin köklerinde yatan cehalet, önyargı ve nefretle savaşan birçok öğretmene de yardım edecektir.
Kimilerinin ise, öğrencilerin uluslararası bir test ile dünyayla bütünleşmeye hazır olma durumlarını ölçmenin mümkün olup olmadığına dair endişeleri bulunuyor. Elbette, uluslararası karşılaştırmalar hiçbir zaman kolay ve kusursuz değil, özellikle de konu bu tür karmaşık yetkinlikleri ölçmeye geldiğinde. Ancak, nitelikli veriler olmaksızın, eğitimde neyin işe yaradığına dair verimli, küresel bir diyalog başlatmak oldukça zor görünüyor.
Dipnotlar:
- Schleicher, A. (2017, Aralık 12) Educating our youth to care about each other and the World [Web blog yazısı]
https://oecdeducationtoday.blogspot.com.tr/2017/12/educating-our-youth-to-care-about-each.html adresinden erişildi. ↩