Ülkeler Daha Eşitlikçi Bir Eğitim Sistemine Doğru Mu İlerliyor

Ülkeler Daha Eşitlikçi Bir Eğitim Sistemine Doğru Mu İlerliyor?

Orjinal Başlık: Are countries moving towards more equitable education systems? 1

  • PISA sonuçları, hiçbir ülkenin veya ekonominin tamamen eşitlikçi bir eğim sistemi yaratma hedefine ulaşamadığını gösterirken, bazı ülkelerin bu hedefe daha yakın olduğu görülüyor.

  • Bazı ülkeler ve ekonomiler, göreli olarak kısa bir zamanda, eşitlikte ilerlemenin genel performanstaki ilerlemeyle beraber yürütülebileceğini gösteriyor.

İdeal olarak, okul sistemleri, arka planlarına bakmaksızın tüm öğrencilere yüksek kaliteli eğitim fırsatı sunar. Sosyo-ekonomik olarak avantajlı ve dezavantajlı ailelerden gelen öğrencilerin, okulda eşit derecede başarılı olması gerekir. Fakat çoğu ülkede, realite bundan çok farklıdır. PISA sonuçları mütemadiyen, sosyo-ekonomik dezavantajın okuldaki düşük performansla bağlantılı olduğunu gösteriyor. OECD ülkeleri ortalamasına göre, okumada dezavantajlı öğrencilerin en düşük performans gösterenler arasında yer alma olasılığı ise, avantajlı çocuklara oranla iki kat daha fazla. Bu iki grup arasındaki puan farkı, 88 olarak tespit edilmiştir ve bu fark, iki okul yılına tekabül etmektedir.

Fakat öğrenme sonuçları ve sosyo-ekonomik arka plan arasındaki ilişki düzeyinde farklılaşan ülkeler ve ekonomiler, sosyal arka planın kader olmadığını, politika ve pratiklerin fark yaratacağını ortaya koymaktadır. Dahası, yüksek öğrenci performansına doğru ilerlerken eşit öğrenme sonuçlarına da ulaşılabilmektedir. 2009 PISA araştırmasında, öğrenci sonuçlarında en yüksek eşitlik düzeyine sahip ülke ve ekonomilerin çoğunun, aynı zamanda en iyi performans göstereneler olduğu görülmüştür. Kanada, Estonya, Finlandiya, Hong Kong-Çin, İzlanda, Kore, Lihtenştayn ve Norveç’teki öğrenciler, okumada OECD ortalamasının üstünde puan almaktadır ve avantajlı ile dezavantajlı öğrenciler arasındaki puan farkı 70’tir.

Azerbaycan, Endonezya, Ürdün, Makao-Çin, Katar, Sırbistan, Tayland ve Tunus, yukarıdaki ülkeler gibi eşitlikçi fakat okuma alanında, öğrencileri OECD ortalamasının altında puanlar almaktadır. Avantajlı ve dezavantajlı öğrenciler arasındaki okuma performans farkı; ki bu 100 puandan fazla, en yüksek olan ülkeler Arjantin, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Dubai, Fransa, Almanya, Macaristan, İsrail, Lüksemburg, Yeni Zelanda, Panama, Peru, Birleşik Devletler ve Uruguay’dır.

Bu bağlantı koparılamaz demek değildir…

Sosyo-ekonomik farkların, performans farkına dönüşmesine izin verecek düzeyde ayrışan okul sistemleri, dezavantajlı sosyal arka planın ortaya koyduğu engellerin kaldırılabileceğinin göstergesidir. Bu farklar kültürle ilişkilendirilebilirken, bazı ülkelerde bu ilişkinin ciddi şekilde değiştiği gerçeği, politika ve pratiğin fark yaratılabileceğini de ortaya koymaktadır.

Örneğin Arnavutluk, Şile, Almanya ve Letonya’da 2000 ve 2009 yılları arasında sosyo-ekonomik statü ve okuma performansı arasındaki ilişki azalırken, genel performansta iyileşme görülmüştür. Bu ülkelerde eşitlik ve performansın aynanda iyileşmesinin nedeni, ya en büyük gelişme dezavantajlı grupta olmak üzere, her sosyo-ekonomik statüden öğrencinin iyileşmesinden ya da avantajlı öğrencilerin performanslarında ciddi bir değişim olmaksızın dezavantajlı öğrencilerde bir değişim olmasından kaynaklanmaktadır.

Her okulun en yüksek kalitede eğitim vermesini garanti altına alan, ailelerin karşılayamayacağını düşünerek dezavantajlı öğrencilere ek eğitimsel fırsatlar sunan eğitim politikaları, eşitlik ve performansın gelişmesini sağlayarak; eğitime noksanlıklarla başlayan dezavantajlı öğrencilere daha çok ve daha iyi bir destek vermeyi içerebilir. Dezavantajlı öğrenci nüfusunun daha fazla olduğu okullara veya okullardaki dezavantajlı öğrencilere yapılan destek miktarları artırılabilir. Geniş çaplı sosyal politikalar, dezavantajlı ve avantajlı öğrencilerin hayat tecrübelerinin derin farklı olmadığını garantiler, eşitliği ve performansı artırılabilir kılar.

Bir okul sistemi içerisindeki eşitlik ve genel performansı iyileştiren tüm bu politikalar, çocukların eşit şartlarda yarışmasına ve eğer sosyo-ekonomik dezavantaj diğer öğrencilerin sahip olduğu fırsatlardan bir grubu mahrum bırakıyorsa, bu fırsatların okul sistemi tarafından sağlanması gerektiği önermesine dayanmaktadır.


Dipnotlar:

  1. Guillermo Montt, Are countries moving towards more equitable education systems?, PISA in Focus 25, Şubat 2013