Okullar, Öğrencilerin Farklı Düşünme Yeteneğini Besleyebilir mi?

Okullar, Öğrencilerin Farklı Düşünme Yeteneğini Besleyebilir mi?

Orjinal Başlık: Can Schools Cultivate a Student’s Ability to Think Differently?  1

Girişimcilik genellikle maddi kazanç için risk alarak iş macerasına atılan insanlarla ilişkilendirilir. Ancak girişimciler birçok farklı biçimde karşımıza çıkar; bir yazar, marangoz, bilgisayar programcısı, okul müdürü veya bağışçı bunlardan yalnızca birkaçı olarak örnek verilebilir. Hepsinin sahip olduğu ortak nokta; gelişim fırsatlarını görebilmeyi, inisiyatif alabilmeyi ve düşünceleri eyleme dönüştürmek için başkalarıyla işbirliği yapabilmeyi sağlayan girişimci düşünce yapısıdır.

Oregon Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Profesör olan Yong Zhao’ya göre, herkeste doğuştan gelen ve yaratıcı problem çözmenin özünde var olan bir girişimcilik eğilimi bulunmaktadır. Yong Zhao’nun birçok kitabı bulunmaktadır (son kitabı: “Who’s Afraid of the Big Bad Dragon? Why China has the Best (and Worst) Education System in the World”). Zhao, girişimci düşünce yapısı ile çelişen uygulamalar olan standartlara, sınavlara ve önceden hazırlanmış bir öğretim programına bağlılığı sebebiyle mevcut eğitim sisteminin ne yazık ki girişimci zihniyetin gelişimini desteklemediğini ifade etmektedir. Araştırmalar, ülkelerin girişimcilik seviyeleri ile akademik sınavlardan elde edilen puanlar ve okula devam edilen yıl sayısı arasında ters bir ilişki olduğunu göstermektedir. Zhao bu konuda, “Öğrencilere adeta şirket başarısız olursa risk almayacak büyük bir şirketin çalışanları gibi davranılıyor. Notlarla ödüllendiriliyorlar ve öğrenmelerinden sorumlu değillermiş gibi davranılıyor.” demiştir.

Bununla birlikte Zhao, mevcut eğitim reform planları üzerine yeni bir şeyler inşa etmek yerine, çocukların hızla değişen dünyamıza hazırlanmalarını sağlamak için farklı eğitim paradigmalarının hepsinin birlikte ele alınmasını desteklemekte, bunun tüm alanlarda girişimciliği teşvik edeceğini düşünmektedir.

Demokratik ve proje temelli öğrenmenin harmanlanması yoluyla girişimci düşünce yapısının temelini oluşturan özellikler geliştirebilecektir. Zhao üç önemli bileşenin bir arada ele alındığı okullar tasavvur etmektedir; özgürlük temelli ve zorlayıcı olmayan bir çevreye sahip (İngiltere’de bulunan demokratik Summerhill School gibi); proje temelli öğrenme fırsatları geliştiren (Kaliforniya eyaleti NAPA şehrinde bulunan New Technology High gibi ); ve daha geniş bir dünya ile etkileşim sağlayan (öğrencilerine Güney Afrika Eastern Cape’de bulunan Gcato School öğrencileri ile işbirliği içinde çalışma fırsatı sunan İngiltere Oxford’da bulunan Cherwell School gibi).

Summerhill gibi demokratik bir okulda sorumluluk öğrenene ait olurken aynı zamanda bireyler arasındaki doğal çeşitliliğe saygı gösterilmektedir. Böylesi okullarda öğrenciler genel davranış kurallarına uyduğu sürece, zamanlarını istedikleri gibi geçirmekte özgürdürler ve yalnızca ilgi alanlarında bulunan dersleri alırlar. Her bir çocuğun heyecanını ve ilgi alanlarını beslemenin hem çocuğa hem de topluma fayda sağlayacağını belirten Zhao, dünyanın her türlü yetenek ve beceriye ihtiyacı olduğunu ve böyle bir yöntemin çocuğun onun için anlamlı olan şeyleri öğrenmesinde etkili bir içsel motivasyon kaynağı olacağını ifade etmiştir.

Bu başarılmak istenen bütün hedefler için genişletilebilir: “bir çocuğun öğrenmek için bir sebebi olduğunda temel bilgiler dayatmanın ötesinde ilgiyle öğrenilecektir.” diye yazmıştır Zhao “Birinci Sınıf öğrenenler: Yaratıcı ve Girişimci Öğrencileri Eğitmek” isimli bir önceki kitabında ve eklemiştir: “Eğer söz konusu gerçek temel bilgiler ise öğrenmek kaçınılmaz olacaktır”.

Böyle bir yöntem ayrıca, başarılı girişimcilerin yaptığı gibi, çocuğun herkes gibi olmaya çalışarak boşa çaba harcaması yerine çocuğun güçlü yanları üzerine bir şeyler koyarak kendilerini geliştirmelerine imkân tanır. Bu konuda Zhao, “tüm öğrencilere öncelikle özgüven ve iyi oldukları yönlerini keşfetmeleri için daha geniş alan sunmalıyız. Oysa biz çocukların zayıflıklarını daha fazla vurguluyoruz ve bu iyi bir başlangıç noktası değil. İnsanlara kendi yollarından gitmelerine izin verirsek, herkes yapmak istediği bir şeyler bulabilecektir.” demiştir.

Ancak Zhao’ya göre öğrenme özgürlüğü yeterli değil. Söz konusu çevre; esneklik, çeşitlilik (okul içi ve dışında çeşitli öğrenme fırsatları ve yetişkinlere ulaşabilme) ve “temsiliyet”(öğrencilerin yetişkinler tarafından oluşturulmuş bir toplumun üyeleri yerine toplumu şekillendirmede rol sahibi olan demokratik bir toplumun vatandaşları olarak görülmeleri) gibi olgularla nitelendirilmiş olmalıdır. Ve hepsinin en önemlisi olarak Zhao, disiplinli ve yaratıcı bir girişimci olmayı öğrenmek için bir ürüne ve pratiğe ihtiyaç olduğunu söylemektedir.

Zhoa, demokratik bir okul yapısı için önerilerine proje temelli öğrenmenin uygulandığı New Technology High School’u da eklemektedir. Çoğu proje temelli öğrenme ortamlarında projeler daha önceden belirlenmiş bir içeriği ve beceriyi öğretmek için kullanılmakta ve öğretmenler kontrolün büyük bir kısmını (hepsini değilse de) elinde tutmaktadır. Çok daha değerli olan ise Zhao’nun proje temelli öğrenmenin “girişimcilik modeli” olarak adlandırdığı; projeden çok ürüne odaklanan, öğrencilerin yaratıcı ürünler ortaya koyduğu, gerçekçi ihtiyaçları karşılayan, bilgi ve becerilerin süreç boyunca inşa edildiği modeldir. Böyle bir modelde, öğretmenler süreci kolaylaştırırken, öğrenciler nasıl bir ürün ortaya koyacağına karar verir.

Üçüncü ve son aşama, birçok farklı yol ile yapılabilecek olan küresel bilinç geliştirilebilmesini kapsamaktadır. Bu aşama, yabancı dillerin öğrenimi, dünyanın diğer ucundaki insanlarla işbirliği içinde çalışılması (örneğin Cherwell School ve Gcato School öğrencileri ortaklaşa bir tavuk işi kurmuşlardır.) veya yabancı öğrencileri bölgeniz ile ilgili bilgilendirmeyi ya da tam tersini içerir.

Bulunduğumuz noktadan girişimciliği besleyen okula giden yol

Zhao söz konusu değişikliklerin yapılabilmesi için; kemikleşmiş inançlardan ve kontrol, düzen ve sınav puanları şeklinde elde edilen somut sonuç vurgusunun ön planda tutulduğu bir sistemin bize sunduğu rahatlık algısından vazgeçmek gerektiğini ifade etmektedir. Ancak son zamanlarda üniversite mezunu öğrencilere ait işsizlik oranlarının yüksek olması insanların beklentilerini yeniden gözden geçirmelerine ve mevcut eğitim modelinin çocukların ilgilerine ne derece karşılık verebildiğine yönelik sorgulama yapmalarına sebep olmaktadır.

Zhao, savunduğu değişimin bazı unsurlarının daha yenilikçi devlet okullarında ve özellikle yerel kontrolün olduğu küçük okul bölgelerine sahip banliyö alanlarında var olduğunu gözlemlemiştir. Ve Zhao, birçok açıdan Birleşik Devletlerin kendi köklerine dönmesi gerektiğini savunmaktadır.

“Amerika demokrasiyi başarıyla uyguluyor, çeşitliliğe saygı duyuyor ve bireylere kendi yollarını çizmelerinde izin veriyor… Fazla karışık görünüyor olabilir.” diyor Zhao, ancak buna değer.


Dipnotlar:

  1. Vangelova, L. (7 Ocak 2015). Can Schools Cultivate a Student’s Ability to Think Differently? [Blog içeriği]. KQED News.