Dijital Eğitimde Fırsatlar ve Riskler
Dijital sözcüğünün, dilimize giriş tarihi 1988’dir. Bu kadar yeni bir kelimenin kültür ve eğitim atmosferine derin bir şekilde nüfuz etmesi beklenemez. Dijital dünyanın iletişimindeki yayılma hızı, dijital unsurların hızla, ancak yüzeysel yaşantılarla günlük hayatımızda yerini almasına neden olmaktadır. Klavye, fare, mail, e-okul, Google, facebook, twitter gibi araç ve ortamlarla yaptığımız eylemler, eğitimin dijital kültürünü şekillendiriyor. Fakat, bu yol ve araçlarla, dijital eğitim kültürü için anlam üretmek ve yüzeysellikten kurtulmak, çok kolay değildir. Daha derin ve öğrenme süreçleriyle ilişkilendirilmiş, ayrıntılı yol haritaları gerekmektedir. Zihnimizdeki kavram ve terimler dünyasıyla, dijital yaşanmışlıkları tanıştırmanın zorlu yolculuğu duruyor karşımızda. Korkutucu, ancak bir o kadar heyecanlandırıcı. Amazon ormanlarının derinliklerinde Discovery Channel için araştırma yapan bilim adamlarının, modern dünyadan bihaber bir yerlinin rehberliğine duyduğu ihtiyaç kadar karmaşık bir durum var karşımızda. Teknoloji, her sektörü olduğu gibi eğitim sektörünü de kimi zaman sürüklüyor, kimi zaman taciz ediyor. Eğitimin binlerce yıllık formatı, teknoloji tarafından zorlanıyor.
Bill Gates, kendisiyle yapılan bir mülakatta (A Conversation With Bill Gates About Future of Higher Education. The Chronicle of Higher Education. 25 haziran 2012) teknoloji kullanılarak, eğitimin dönüştürülmeye çalışılmasına dayalı modelin “gerçekten kötü bir sicilinin olduğunu” ifade ediyor. Onun yaklaşımı, basit bir şekilde tablet bilgisayarlar veya diğer teknolojik araçları tedarik ederek, eğitimin dönüşmesini ümit etmek değil. Hemen herkes, bu görüşe katılabilir. Fakat, dünyadaki ve Türkiye’deki uygulamaların kötü sicili “başka bir şey yapmak lazım” fikrini güçlendiriyor. Zorlama ihtiyaçlar yaratma, kültürü yeterince dikkate almama, eğitsel model kurmadan öğrenme süreçlerini harekete geçirme, yapılanlardan ve yaşanan deneyimlerden değil, yazılanlardan yola çıkma, başarısız deneyimlerin gerekçesi olabilir. Bill Gates Vakfının, Apple Vakfının ve daha birçok kamusal veya üçüncü sektör kuruluşlarının teknolojiyi sınıfa sokma girişimleri, başarısızlık hikayeleriyle dolu. Dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de yüz milyonlarca dolar zarara yol açan başarısız girişimler mevcuttur. BT laboratuvarları, okullara 1 milyon bilgisayar, bazı illerdeki her öğrenciye notebook ve daha birçok proje ülkemizdeki başarısızlık hikayelerinden bazılarıdır. Ancak, konuyla ilgili girişimler hem ülkemizde hem de Tayland, Güney Kore, Portekiz, ABD gibi ülkelerde devam etmektedir.
Raporun tamamına aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Dijital Eğitimde Fırsatlar ve Riskler