Bir Çocuğu Yetiştirmek Tüm Toplumun Görevidir
Özü çocuk olan çalışmalar incelendiğinde, psikologların çocukların ruh hallerine, sosyologların ailelerine, antropologların içinde bulundukları kültüre, ekonomistlerin de ailelerinin, yaşadıkları çevrenin ve ülkelerinin mali durumlarına odaklandıklarını görüyoruz. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Eğitim sistemine ilişkin herhangi bir durumu diğer bileşenlerden bağımsız ele almak hedeflenen sonuca ulaşmada ne kadar etkilidir?
Ekolojik Yaklaşım
Doğada hiç bir varlık tek başına değildir. Her canlının etkilemekte ve etkilenmekte olduğu bir çevresi vardır. Doğa bilimleri belirli bir alanda bulunan canlılar ve bunları saran çevrenin karşılıklı ilişkileri ile meydana gelen ve süreklilik gösteren bütünü”ekosistem” olarak adlandırır. Canlıların hem kendi aralarındaki hem de çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalı ise “ekoloji” olarak bilinmektedir. Ekolojik yaklaşım, doğa bilimlerinden uyarlanarak insan davranışını açıklamada da kullanılmıştır. Karmaşık ve iç içe geçmiş sistemler dünyasında çok yönlü etkileşimleri göz önünde bulunduran bu yaklaşım, sistemdeki herhangi bir bileşende meydana gelen değişimin diğer bileşenlerden bağımsız düşünülemeyeceğini ileri sürer.
Bronfenbrenner tarafından 1970’li yıllarda temelleri atılan ekolojik yaklaşım, bir meyvenin olgunlaşmasına benzer şekilde, çocuğun toplumun gerçek bir üyesi olması için geçen sürece odaklanmaktadır. Öncelikle mikrosistem, mezosistem, ekzosistem ve makrosistem olmak üzere dört alt sistemde ele alınan ekolojik yaklaşım, Bronfenbrenner’in 2005’te hayata gözlerini yummasına kadar geçen süreçte evrilmeye devam etmiştir. Biyoekolojik yaklaşım olarak tanımlanan ikinci aşamada çocuğun bireysel özellikleri de modele dahil edilmiştir. Bunu takip eden süreçte ise, geçen zamanın ve çocuğun en yakınında oluşan süreçlerin (proximal processes) etkisi de ele alınan noktalar arasında olmuştur. Diğer bir deyişle; çocuk ve çevresi arasındaki iki yönlü ilişki zamana, çocuğun bireysel özelliklerine ve en yakınındaki kişilerle olan etkileşimin niteliğine odaklanmıştır.
Teorik olarak eğitim sisteminin, dolayısı ile ekolojik yaklaşım modelinin merkezinde çocuğun yer aldığı düşünüldüğünde, çocuğun günlük hayatında karşılıklı etkileşim içerisinde olduğu kişiler modelin ilk katmanını, yani mikrosistemi oluşturur. Bireyin gelişimi üzerinde en büyük etkiye sahip olan bu katman, en temelde aileyi, öğretmenleri ve arkadaş gruplarını kapsamaktadır. Mezosistem olarak adlandırılan ikinci katman, çocuğun ilişki içerisinde bulunduğu iki veya daha fazla mikrosistem öğesinin arasındaki etkileşimi içermektedir. Aile ve arkadaş grupları, aile ve okul yönetimi, aile ve öğretmenler, öğretmenler ve okul yönetimi arasındaki etkileşimler bu katmanda yer alabilir. Üçüncü katman, ekzosistem, çocuğun doğrudan içinde bulunmadığı, ama gelişimini dolaylı olarak etkileyen etkileşimler bütününü kapsamaktadır. Yerel yönetimlerin, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin, okul-aile birliklerinin aldıkları ve uyguladıkları kararlar, anne-babanın işyerindeki ilişkileri modelin bu katmanında yer alabilir. Makrosistem olarak ifade edilen en dıştaki katman ise toplumdaki kültürel değerleri, inanç sistemlerini, yaşam tarzlarını, sosyal ve ekonomik durumlarını kapsamaktadır. Bu katmandaki bileşenler çocuğun gelişiminde doğrudan bir etkide bulunmamakla birlikte, çocuğun içinde yaşadığı toplumsal ve ekonomik çevreyi belirlemekte ve dolaylı bir etki oluşturmaktadır. Zaman içinde değişen sosyo-tarihsel, sosyo-kültürel ve çevresel koşulların bireyin yaşamındaki geçişlere yansıması ve deneyimlerini etkilemesi ise kronosistem olarak ele alınmıştır. Örneğin, anne-babanın boşanmasının çocuklar üzerindeki etkisi ilk yılda en fazladır ve giderek azalır. Diğer bir örnek olarak da, 20-30 yıl öncesine göre daha çok kadının iş hayatında yer alması ve çiftlerin boşanmasının daha normal karşılanması verilebilir.
Özetle, ekolojik yaklaşımın temel prensipleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Çocuk, modelin merkezinde yer almaktadır.
- Çocuğun hayatında kendisini ve birbirlerini etkileyen farklı sistemler yer almaktadır.
- Çocuğun davranışları çevresindeki bireylerden ve ilişkilerden etkilendiği gibi, çocuk da onları etkiler.
- Çocuğun gelişimi bu sistemlerdeki deneyimlerin niteliğine bağlıdır.
- Sistemler arasındaki ilişkilerin niteliği ve sıklığı da çocuk üzerinde etkilidir.
- Çocuğun doğrudan içinde bulunmadığı sistemler de çocuğun gelişimini etkiler.
- Çocuğun sağlıklı gelişimi için sistemler arasındaki etkileşimin tutarlılığı önemlidir.
Ekolojik yaklaşımın eğitim sistemine ilişkin uygulamalarına bir örnek: Akran Zorbalığı
Ekolojik yaklaşımın eğitim sistemine ilişkin uygulamalarda kullanımını akran zorbalığı örneği üzerinden ele alabiliriz. Akran zorbalığı “bir veya birden çok öğrencinin, kendilerinden daha güçsüz öğrencileri, kasıtlı ve sürekli olarak rahatsız etmesiyle sonuçlanan ve kurbanın kendisini koruyamayacak durumda olduğu bir saldırganlık türü” olarak tanımlanmıştır (Pişkin, 2002). Son yıllarda gerçekleştirilen araştırmalar akran zorbalığının, çocukların sağlıklı gelişimine yönelik önemli bir tehdit olduğunu ve okullarda ciddi boyutlara ulaştığını ortaya koymaktadır. Zorbalık olgusunun çocuklar üzerindeki psikolojik ve sosyolojik etkileri sadece okul yıllarıyla sınırlı kalmayıp yaşamın sonraki dönemlerinde de devam etmekte, yetişkinliğe de taşınma riski yüksek görülmektedir. Tüm bu sebepler akran zorbalığına sebep olan etmenlerin ortaya çıkarılmasını ve gerekli önlemlerin alınmasını gerekli kılmaktadır. Bununla birlikte, akran zorbalığının çocukların bireysel özelliklerinden kaynaklanan tek yönlü bir problemden öte; aile, okul atmosferi, öğretmen tutumu, arkadaş ilişkileri ve içinde yaşanılan kültürün de rol oynadığı çok boyutlu ve karmaşık bir problem olduğu bilinmektedir. Başka bir ifade ile; akran zorbalığı soyutlanmış, bireysel bir olay değil; bireysel faktörler, çocuğun ilişkide olduğu kişiler ve çevresi ile etkileşiminin bir ürünüdür. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda ekolojik yaklaşım, akran zorbalığının detaylı incelenmesi için önemli bir yol haritası sunmaktadır (Doğan, 2010):
Bireysel özellikler
Çocuğun aktif ve çabuk öfkelenen bir mizaca sahip olması, sakin ve sıradan bir yapıya sahip olan çocuğa göre ileride daha saldırgan olma olasılığını arttırmaktadır.
Mikrosistem
Daha önce de belirtildiği gibi mikrosistem, çocuğun günlük hayatta karşılıklı etkileşim içerisinde olduğu kişileri ve bu kişilerle olan ilişkilerini içerir. Bireyin gelişimi üzerinde en büyük etkiye sahip olan bu sistem, en temelde aileyi, okulu ve arkadaş gruplarını kapsamaktadır. Bu sistem kapsamında akran zorbalığına sebep olabilecek etmenler aşağıdaki gibi sıralanabilir (Doğan, 2010):
- İlgi, sevgi ve sıcaklıktan yoksun bir aile ortamı
- Cezalandırıcı, tartışmacı, düşmanca ve kötüleyici ebeveyn tavırları
- Fiziksel ve duygusal istismar uygulayan ebeveynler
- Okul bahçesi ve oyun alanlarının yetersiz olması
- Öğretmenlerin ve yöneticilerin zorbalık davranışlarını görmezden gelmesi
- Okul yönetimi tarafından fiziksel cezanın uygulanması
- Öğrencilerin okul atmosferi hakkındaki negatif düşünceleri
- Okuldaki akranların saldırgan davranışlar sergilemesi
- Okul mevcudunun fazla olması
- Olumsuz davranışlar gösteren akran gruplarına dahil olması
Mezosistem
Mezosistem çocuğun ilişki içerisinde bulunduğu iki veya daha fazla mikrosistem arasındaki etkileşimi içermektedir. Aile ve akranlar, aile ve okul yönetimi, aile ve öğretmenler arasındaki etkileşim göz önünde bulundurulduğunda akran zorbalığının sebepleri aşağıdaki gibi sıralanabilir (Doğan, 2010):
- Okul ve aile arasındaki iletişimin yetersiz veya eksik olması
- Ailenin onaylamadığı arkadaş grupları
Ekzosistem
Ekzosistem, çocuğun doğrudan içinde bulunmadığı fakat onun gelişimini dolaylı olarak etkileyen etkileşimler bütünüdür. Milli Eğitim müdürlüğü politikaları, okul yönetimi kararları, anne-babanın iş hayatı bu sistem altında ele alınabilir. Akran zorbalığına sebep olabilecek nedenler ise aşağıdaki gibi sıralanabilir (Doğan, 2010):
- İşyerinde yüksek stres ve anlaşmazlık yaşayan babaların evde çocuklarına karşı daha otoriter bir tutum sergilemeleri
- Milli Eğitim Müdürlüğü’nün eğitim politikaları ve okul yönetiminin akran zorbalığı konusundaki tutumu (rehberlik hizmetinin olup olmaması, okulda meydana gelen saldırgan davranışlara karşı alınan önlemler, disiplin cezaları) öğretmenleri etkileyecek, öğretmen davranışları da dolaylı olarak öğrencileri etkileyecektir.
- Akranlarının ailelerinin ebeveynlik stilleri
Makrosistem
Makrosistem, bir toplumdaki kültürel değerleri, inanç sistemlerini ve yasaları, kişilerin tutumlarını, yaşam tarzlarını, sosyal ve ekonomik durumlarını kapsamaktadır. Makrosistemin yapıtaşları çocuğun gelişiminde doğrudan bir etkide bulunmamakla birlikte çocuğun içinde yaşadığı toplumsal ve ekonomik çevreyi belirlemekte ve çocuk da bundan dolaylı olarak etkilenmektedir. Gelenek-görenek, medya, kültürel değerler, inançlar, yasalar kapsamında elen alınan bu sistemde akran zorbalığına sebep olabilecek etmenler aşağıdaki gibi sıralanabilir (Doğan, 2010):
- Şiddetin toplumda kabul görmesi
- Televizyondaki şiddet içerikli programlar
- Mahallenin sosyo-ekonomik düzeyi
Ekolojik Yaklaşım ve Eğitim Sistemi
Eğitim sistemi; öğrenciler, veliler, eğitimciler ve toplumdaki diğer bireyler gibi birbirinden bağımsız düşünülemeyen bileşenlerden oluşmaktadır. Bu sistem politika, ekonomi ve sosyal normlarla sürekli bir etkileşim halindedir. Ekolojik yaklaşıma göre, çevrelerindeki unsurlarla sürekli olarak etkileşim içerisinde olan insanlar bu etkileşim yoluyla değişmekte ve gelişmektedirler. Bireyin yaşadığı toplumu iç içe geçmiş farklı etkileşim katmanları bazında ele alan ekolojik yaklaşım, bir bileşendeki değişimin diğerlerine olan etkisini de göz önünde bulundurduğundan eğitim ortamlarının dinamiğinin daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır.
Diğer yandan, bir sorunu nasıl tanımladığımız, öncelikle onu çözmek için ürettiğimiz çözüm yollarını biçimlendirir. Eğitim sistemindeki sorunlar, öğretmen, aile, okul atmosferi, çevre koşulları, yönetmelikler, mevzuatlar ve içinde yaşanılan kültürün de rol oynadığı çok boyutlu ve karmaşık problemler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunlar ele alınırken, insanı çevresinden ayrı bir varlık olarak tasvir etmeyen ekolojik yaklaşım, mekanik ve ekonomik çözüm arayışlarından çok, eğitimin insani boyutuna odaklanır. Bu yaklaşım da, problemin apayrı ve birbirinden ilgisiz gibi görünen öğelerinin aslında bütüncül bir bakış açısıyla ele alınmasını gerektirir.
Eğitim sistemini oluşturan unsurların kendi içlerinde ve birbirileriyle olan etkileşimlerinde sorunlarla çözümler her zaman iç içedir.Tüm eğitim sistemini ele aldığımızda merkezdeki bileşenlerden bağımsız olarak, katmanların birçok kesişim noktasının olduğu görülmektedir. Ekolojik yaklaşımı esas alan eğitim reformları, bu kompleks ve birbirinden bağımsız düşünülemeyen insani sistemleri göz önünde bulundurmaktadır. Bu da piyasa temelli eğitim yaklaşımından farklı olarak, eğitimin teknik değil insani yönünü ön plana çıkarmaktadır. Ekolojik yaklaşım, bireysel farklılıkları ve bireyin çevresindeki tüm etkileşimleri dikkate aldığından eğitim reformlarında merkeze alınması önerilmektedir.
Türkiye’deki Uygulamalar Üzerinden Ekolojik Yaklaşım
İdeal eğitim ortamlarının yaratılması ve reformların etkili uygulanabilmesi için eğitim sisteminin her bileşeninin birlikte hareket etmesi gereklilik göstermektedir. Ekolojik yaklaşımda yer alan sistemler arasındaki tutarlılık ne kadar fazla ise, bu durumun çocuğun gelişimi üzerindeki etkisi de o kadar olumludur. Ancak, Türkiye’de eğitim sistemine ilişkin alınan kararların neredeyse ekolojik yaklaşımda yer alan tek bir sisteme odaklandığı, diğer sistemleri ve sistemler arası etkileşimleri göz ardı ettiği görülmektedir.
Bilindiği üzere, kamuoyunda “MEB Yasa Tasarısı” olarak bilinen “Millî Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” geçtiğimiz günlerde kabul edilmiştir. Söz konusu kanun, eğitim sistemi ile ilgili köklü değişiklikleri de beraberinde getirmektedir. Kamuoyunda ve siyasi platformlarda uzun zamandır yoğun bir şekilde tartışılıyor olması, konunun toplumun tüm kesimlerini etkilediğinin en büyük göstergesidir. Öncelikle ölçme odaklı eğitim sisteminin bir çıktısı olarak “sınav”, dolayısı ile sınava hazırladığı düşünülen kurumlar makrosistemimizi oluşturan kültürde kabul görmektedir. Bununla birlikte yapılan değişiklikler ekolojik yaklaşıma göre incelendiğinde, bu değişikliklerinin çoğunun ekzosistem katmanında yer aldığı, bunun dışındaki sistemlerin ve etkileşimlerin sürece dahil edilmediği görülmektedir. Örneğin, birçok çocuğun mikrosisteminde yer alan dershanelerin kapatılması ya da dönüştürülmesi ile ilgili yasada yer alan maddeler ekzosistemde yapılan düzenlemeler olarak ele alınabilir. Ancak, bunun yansımaları sadece bu iki sistemle sınırlı kalmayacak; çocuğun kendisinde, ailesinde, öğretmenlerinde, arkadaş çevresinde, okulunda, yaşadığı çevrede de görülecektir. Örneğin, çocuk sınav odaklı bir eğitim sisteminde ihtiyacı olan desteği alamamakla ilgili endişeye kapılabilir. Aileler, çocuklarına rehber olma konusunda alışılagelmişin dışında bir tedirginlik yaşayabilir ve odağını okuldaki öğretmenlere yönelterek öğretmenler üzerinde dolaylı bir baskı yaratabilir (mikrosistem, mezosistem). Dershanelerde çalışan 50000 öğretmenin kariyerleri ile ilgili belirsizliğe sürüklenmesi aile huzurunu, dolayısı ile toplum refahını etkileyebilir (mikrosistem, makrosistem). Bu durum, istihdam ile ilgili problemleri de beraberinde getirecektir (egzosistem, makrosistem). Görüldüğü üzere, yasa değişikliğinin ekolojik yaklaşımda yer alan diğer sistemleri etkileyebileceğini gösteren örnekleri çoğaltmak mümkün. Diğer sistemleri ve sistemler arası işleyişi bir bütün olarak ele almadan, başka bir deyişle; dershaneleri doğuran sebepleri ortadan kaldırmadan yapılan tüm düzenlemeler istenilen sonuca ulaşmada yetersiz kalacaktır. Düzenlemenin gerekçesi olarak gösterilen eğitim sisteminin kalitesini arttırmak, sadece yasa değişikliği ile gerçekleştirilebilecek bir amaç değildir. Kaliteli bir eğitim sistemine ulaşmak ancak sistemler arasındaki tutarlı işleyiş ve denge ile mümkün olabilecektir.
Özetle;
Bronfenbrenner’in ekolojik yaklaşımı, eğitim sistemindeki sorunları ve nedenlerini daha iyi anlamak ve toplum yararına daha etkin çözüm yolları oluşturmak için genel bir çerçeve sunmaktadır. Bu yaklaşım ile sistemin tüm bileşenleri ve karşılıklı etkileşimleri analiz edilebilmekte; böylece olayları bütüncül bir bakış açısı ile incelemenin ve açıklamanın olanaklı olduğu kabul edilmektedir.
Ekolojik yaklaşım, çocuğun çevresindeki aileden topluma kadar tüm etkileşimleri göz önünde bulundururken, diğer bir yönüyle de bireysel gelişimine odaklanarak bu zamana kadar ortaya atılan kuramlardan farklılık göstermektedir. Bu ülkenin tüm çocuklarının daha mutlu bir geleceğe kavuşması için hizmet etmek gibi bir amaç belirleyen TEDMEM ailesi olarak, bu yaklaşıma paralel bir duruş sergilemekte, eğitimin her bileşeninin göz önünde bulundurulduğu çözüm önerileri sunmayı hedeflemekteyiz.
KAYNAKLAR
- Bronfenbrenner, U. (1979). The ecology of human development: Experiments by nature and design. Cambridge, MA: Harvard University Press.
- Bronfenbrenner, U. (1986). Ecology of the family as a context for human development: Research perspectives. Developmental Psychology, 22, 723–742.
- Bronfenbrenner, U. (1989). Ecological systems theory. Annals of Child Development, 6, 187–249.
- Bronfenbrenner, U. (2000). Ecological systems theory. In A. Kazdin (Ed.), Encyclopaedia of Psychology, Washington, DC: American Psychological Association.
- Bronfenbrenner, U. (2001). The bioecological theory of human development. In N. J. Smelser & P. B. Baltes (Eds.), International encyclopaedia of the social and behavioural sciences (pp. 6963–6970). Oxford, UK: Elsevier.
- Bronfenbrenner U., & Morris, P. A. (1998). The ecology of developmental processes. In R. M. Lerner (Ed.), Handbook of Child Psychology, New York: Wiley.
- Doğan, A. (2010). Ekolojik Sistemler Kuramı Çerçevesinde Akran Zorbalığının İncelenmesi. Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi, 17 (3), 149-162.
- Fabes, R. ve Martin, C. L. (2003). Exploring Child Development. Boston: Allyn and Bacon.
- Härkönen, U. (2007). The Bronfenbrenner ecological systems theory of human development. Scientific Articles of V.International Conference Person.Color.Nature.Music. Daugavpils University, Saule. Litvanya.
- Rosa, E.M. & Tudge, J.(2013). Urie Bronfenbrenner’s Theory of Human Development: Its Evolution From Ecology to Bioecology. Journal of Family Theory & Review, 5, 243–258.
- Pişkin, M. (2002). Okul zorbalığı: Tanımı, türleri, ilişkili olduğu faktörler ve alınabilecek önlemler. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 2 (2), 531-562.