Kazak Modeli Nedir?
Kazak Modeli ile ilgili tartışmalar bir süre tartışıldıktan sonra duruldu. Aslında basında yer alan bu modelin bakanlık tarafından gerçekten dikkate alınıp alınmadığı bile belli değil. Peki o zaman nedir bu Kazak Modeli? Basına yansıdığı kadarıyla Kazakistan’da öğrenciler ikinci sınıftan itibaren her öğretim yılı sonunda açık uçlu sınav olmakta ve kod kelimelere dayalı bir değerlendirme yapılmaktadır. Her dersten sınav yapılmamaktadır. Notu iki olan kalmaktadır. Bu arada ev ödevlerinin devre dışı olacağı da eklenenler arasında. MEB’nın Kazak sistemini incelediği ve adapte ederek Türkiye’ye uygulayacağı ifade edilmektedir. Bu konuda bir görüş ifade edebilmek için Kazak sistemi ne demek önce onu anlamakta yarar var. Kazak sistemi birkaç yıl önce uzay çalışmalarının efsane ismi Kuznetsov’un da aralarında bulunduğu üç kişilik bir ekip tarafından başlatılan ve 2017 de tamamlanması düşünülen bir projedir. Projenin adı “KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ ÖĞRENİM VE ÖĞRETİMİN İNOVASYON ENTELEKTÜEL EĞİTİM SİSTEMİ”dir. Bu projeyi son derece indirgemeci bir yaklaşımla her yıl açık uçlu sınav yapılan sistem olarak lanse etmek yanlış olabilir. Çünkü bu proje son derece yüksek bir matematiksel modellemeye dayalı, Kazakistan için yeni bir uygarlık yaratma projesidir. Ahlaki bağışıklık yaratmadan veli yeteneklerinin geliştirilmesine kadar son derece karmaşık bir projedir. Mevcut haliyle her bir çocuğa bir tane flash disk verilerek ev-okul ilişkisinin düzenlendiği dijital bir alt yapı mevcuttur. Öğrencilerin hiçbir düzeyde tablet kullanmadığı ama teknolojinin eğitimi yutmayacak kadar kullanıldığı bir projedir. Açık uçlu sınavlar bu devasa projenin çok çok küçük bir parçasıdır. Şu sıralarda dünyada yapılan en enteresan eğitim projelerinden biridir. İleride teknolojinin nasıl kullanılacağı hakkında varsayımlar olmakla birlikte henüz çok net değildir. Projenin bütçesinin küçük olması ne kadar genişleyebileceği konusunda umut vadedici görünmemektedir.
Kazak modeliyle ilgili bazı ipuçları aşağıda paylaşılmıştır.
Devlet başkanı Nursultan Nazarbayev bir konuşmasında şöyle demektedir:
“21. asırda bilimini geliştiremeyen ülke kayba mahkumdur.
Biz geleceğin yüksek teknoloji ve ilmi üretimleri için kadro altyapısını oluşturmalıyız.”
Modern eğitim sistemiyle yeni, global ve geniş düşünen modern işletmeciler olmadan yenilikçi bir ekonomiyi oluşturamayız. Ancak Yenilikçi, entelektüel bir eğitimle neyi kastettikleri projede aşağıdaki satırlarla ifade edilmektedir.
Yenilikçi:
- Öğrenim süresi esnasında öğrenci sonuçlarının gözetim bütünlüğü
- Müfredatın verilme sistematiği
- Düşünme-hareket etme yöntemi
Entelektüel:
- Öğrenci hareketlerini takip eden uzman sistemin etkisi
- Sistemin öğrenciye hedefi yolunda refakat etmesi
- Model oluşturma ve projelendirme yollarıyla soyutlama yeteneğini geliştirmesi
Eğitim:
- Eğitim türlerinin tüm çeşitlerinin mevcudiyeti
- Öğrenme, terbiye, yetişme desteği
- Modern öğrenim tekniği ve bilgi teknolojilerinin kullanılması
Elbette yukarıdaki ifadelerden yola çıkarak kapsamlı bir değerlendirme yapılamaz. Ancak, ortaya konulan vizyonun, eğitimi yenilikçi ekonomiye hizmet etmesi gereken bir kurum olarak tanımladığı ifade edilebilir. Neo-liberal politikaların uzantısı sayılabilecek bu bakış açısı bizim ülkemiz için de geçerli sayılabilir.
Projede yer alan bazı şema ve figürler aşağıda yer almaktadır.
SONUÇ:
Şartları son derece farklı ülkelerden ithal modelleri alarak çözüm üretmeye çalışmak yeni sorunlara sahip olmak demektir. Tanzimat alışkanlığını sürdürmenin anlamı yok. Bu nedenle bu ülke oturup kendi ödevini yapmalı sonra kendi sistemini kurmalıdır. Ödevimiz öncelikle derslik, öğretmen, temizlik, yakıt gibi temel okul ihtiyaçlarını gidermektir. Bu temel sorunları halletmeden yeni modellere yönelmek bu modellerin işe yaramamasına yol açacağından hatanın yeni modellerde olduğu varsayımı gelişebilecektir.