Eğitimde Blokzincir Teknolojisi
Blokzincir olarak Türkçeleştirilen Blockchain, dijital para birimi olan Bitcoin’in kullanım hacminin artmasıyla bilinirlik kazandı. Dördüncü sanayi devriminin bir parçası olarak görülen blokzincir, ağırlıklı olarak finansal hizmetler için ve finans piyasasında kullanılmaya başlansa da, barındırdığı pek çok avantaj bu teknolojinin daha fazla alanda farklı işlevler için kullanım potansiyeli olduğunu göstermektedir. Bu alanların başında ise yönetişim, işletme, ticaret ve sanayi gelmektedir. Eğitim alanındaki blokzincir teknolojisi kullanımı yeni başlamış olmakla birlikte, bu teknolojinin nasıl daha işlevsel hale getirilebileceğine ve alternatif uygulamaların nasıl yaygınlaştırılabileceğine yönelik araştırmalar artarak devam etmektedir. Blokzincir kavramının zihinlerimize yeni girdiği ve bu kavramı önümüzdeki zamanda daha sıklıkla duyacağımızı düşündüğümüzde blokzincirin eğitim alanındaki potansiyel kullanımından önce içeriğinin ne olduğuna bakmakta fayda görülmektedir.
Blokzincir iki taraf arasındaki ticari/finansal işlemlerin güvenilir bir üçüncü tarafa ihtiyaç olmaksızın ve kriptografik kanıtlara dayalı olarak elektronik ödeme sistemi ihtiyacına bir cevap olarak geliştirilmiştir. Zira mevcut yapıda internet üzerinden yapılan işlemler otorite kurumların aracılığına ve bu kurumlara mecburi olarak duyulan güven ilişkisine dayalı olarak gerçekleştirilmektedir. Ancak bu durum pek çok riski, ek maliyeti ve tek merkezi otoritenin olmasından kaynaklı olarak güvenirlik ve güvenlik problemini gündeme getirmektedir. Resmi otoritelere, kurumlara, belirli meslek alanlarına yönelik şüphelerin kanıksandığı, güvenirliğin ve güvenliğin sorgulandığı bir yapıda teknolojinin blokzincir ile sağladığı avantaj, her türlü iş ve işleme yönelik verinin demokratikleşerek kullanıcılar arasında dağıtılmasıyla ortaya çıkmaktadır. Bu sayede yapılan tüm iş ve işlemler tüm kullanıcılar tarafından kayıt altına alınabilecek, taraflar dolandırıcılığa karşı korunabilecek, yozlaşmayla mücadele edilebilecek, güven ortamı oluşturabilecek ve kullanıcılar asıl aktörler olarak güçlendirebilecektir.
Kısaca tanımlanacak olursa blokzincir tek bir merkezi otoriteye bağlı/bağımlı kalmadan değer veya varlıkların güvenli bir şekilde depolanmasını, transfer edilmesini ve yönetimini sağlayan bir veri tabanıdır. Veri tabanındaki her işlem çoklu anahtar ile şifrelenir ve kullanıcıların onayıyla ortak kayıt defterine işlenir. Dağıtılmış kayıt defteri, muhasebe defteri veya dijital defter olarak ifade edilmesinin nedeni ise yapılan her işlemin bir blok içinde saklanması ve bu işlemin ağdaki her bir düğüm yani bir cihazla paylaşılmasıdır. Yeni oluşturulan blok, sistem içinde yer alan cihazlar tarafından onaylanarak kendisinden önceki bloğa eklenir. Kronolojik olarak zincire eklenmeye devam eden her yeni blok kullanıcıların bilgisayarlarında depolanır ve zincir giderek büyür. Bu döngü aşağıda yer verilen para transferi örneği ile betimlenmektedir.
Yaratılan bu veri tabanı ile her bir kullanıcının sistemde kontrol birimi olması sağlanarak işbirlikçi bir işlem ve denetim mekanizması geliştirilmiş olur. Dolayısıyla topluluğun her üyesi aktarılan veriyi geçmişe dönük olarak takip edebilir. İşlemler geri döndürülemez ve kalıcı olduğundan, sistemin şeffaflığı güvence altına alınabilmektedir. Sistemde kayıt altına alınan veriler belirli bir işleme, sözleşmeye, varlığa ya da kimliğe ait olabilir; yani dijital bir formata dönüştürülebilecek her şey blokzincir teknolojisinden faydalanarak işe koşulabilir. Her alanda olduğu gibi eğitim alanında da verilerin gün geçtikçe arttığı düşünüldüğünde, blokzincir teknolojisinin eğitimde sağlayacağı imkân ve faydalar önem kazanmaktadır.
Blokzincir teknolojisinin eğitimdeki potansiyelini gören pek çok eğitim kurumu teknolojik alt yapılarını bu yönde geliştirmek için adımlar atmıştır. MIT, Sony Global Education, Hulberton School ve Lefkoşa Üniversitesi gibi eğitim kurumları, bu konuda öncü kurumlar olarak nitelendirilmektedir. Bu kurumların mevcut uygulamaları diploma, bitirme belgesi gibi sertifikaların veya bireyin eğitim sürecini gösteren transkript gibi belgelerin paylaşımına yöneliktir. Böylelikle ilgili belgeler şeffaf, güvenli, güvenilir, kolayca erişilebilir ve doğrulanabilir bir platform üzerinde yönetilebilmektedir. Bu gelişmelerden hareketle hem mevcut durumu, hem de olası uygulamaları ortaya koymak amacıyla Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi (European Commission Joint Research Centre) 2017 yılında “Eğitimde Blokzincir” (Blockchain in Education) raporunu yayınlamıştır. Bu raporda blokzincir teknolojisinin eğitimdeki uygulamalarına yönelik olarak sekiz farklı senaryoya yer verilmiştir. Senaryoların bir kısmı mevcut durumda uygulanmakta veya mevcut blokzincir teknolojisi ile kısa vadede uygulanabilme potansiyeline sahipken, bazılarının orta ve uzun vadede uygulanabileceği öngörülmüştür. Senaryolar ile bu senaryoların getirdiği yenilikler ve öngördüğü faydalara aşağıda kısaca yer verilmiştir.
Senaryo 1: Sertifikaların kalıcı güvenliği için blokzincir kullanımı
Eğitim kurumları mevcut yapıda basılı veya elektronik formatta sertifika (diploma, bitirme belgesi, transkript vs.) vermektedir. Bu sertifikaların sunulması, korunması ve doğrulanması hem zaman alıcı, hem de pahalı süreçlerdir. Ayrıca, sertifikaların güvenliğini de tehlikeye atmaktadır. Bu senaryo kapsamında eğitim kurumları dijital imzalı sertifikalar hazırlayacak ve bu sertifikaların dijital imzalarını kamuya açık bir blokzincire işleyecektir. Her bir imzanın benzersiz olduğu ve kriptolojiden yararlanılan bu senaryoda, dijital imzalı sertifikalar kullanıcıya verilecek ve gerektiğinde üçüncü şahıslar tarafından blokzincir platformundaki imza ile karşılaştırılarak doğrulanabilecektir. Böylelikle, sertifikaları veren kurumlar kapanmış olsa (Suriye’de olduğu üzere), hatta tüm eğitim sistemi çökse dahi, sertifikaların ispatları olarak dijital imzalar tamamen güvenli ve kalıcı bir şekilde blokzincirde saklanacaktır. Bu çerçevede eğitim kurumlarının sertifikaların dijital imzalarını işleyebileceği ve üçüncü şahısların doğrulama yapabileceği yazılımlara ihtiyaç bulunmaktadır. Mevcut durumdaki blokzincir yazılımları ise bunu gerçekleştirebilecek niteliktedir.
Senaryo 2: Çok aşamalı akreditasyonu doğrulamak için blokzincir kullanımı
Bir sertifikanın gerçekten o sertifika vermeye yetkili bir kurum tarafından verilip verilmediğini doğrulamak için kurumun kendisinin, kurumun iddia ettiği akreditasyon sisteminin niteliğinin ve akreditasyon veren kurumların niteliğinin kontrol edilmesi gerekmektedir. Akreditasyon sistemlerinin ve veren kurumların çeşitliliği göz önünde bulundurulduğunda, bu işin ne kadar zor ve zaman gerektiren bir iş olduğu yadsınamaz. Bu senaryo kapsamında, birinci senaryoda yer alan eğitim kurumlarına akreditasyonu veren kurumlar kendi dijital imzalarını blokzincire entegre eder. Bu durumda, yalnızca X öğrencisinin Y eğitim kurumundan bir sertifika aldığı değil, aynı zamanda Y kurumunun Z akreditasyon kurumu tarafından onaylandığı da doğrulanacaktır. Böylelikle, akreditasyon doğrulaması çok hızlı ve kolaylıkla yapılabilecektir. Bu senaryo için birinci senaryodaki platformlara ek olarak akreditasyon kurumlarının kendi verilerini girdiği ve üçüncü kişilerin bu verileri doğrulayabileceği bir sisteme ihtiyaç vardır. Mevcut teknolojik alt yapının bu senaryoyu kısa sürede hayata geçirebileceği öngörülebilmektedir.
Senaryo 3: Kredi transferi ve otomatik tanıma için blokzincir kullanımı
Mevcut durumda eğitim kurumları arasında AKTS (Avrupa Kredi Transfer Sistemi) ve ECVET (Mesleki Eğitim ve Öğretimde Kredi Transfer Sistemi) gibi kredi transferleri ile alınan eğitimin geçerliğini gösteren meta-standartlar bulunmamaktadır. Genellikle kurumlar kendi aralarında bazı şartlara dayandırılan anlaşmalar yapmakta ancak öğrenciler çoğu zaman bu anlaşmaların tanınmadığını bildirmektedir. Bu senaryo kapsamında, eğitim kurumları verdikleri eğitimin içeriğine karşılık gelen kredileri özel olarak inşa edilmiş bir blokzincir üzerinde işleyebilecek ve transfer edebilecektir. Bu işlemler, blokzincir üzerinde programlama ile oluşturulmuş akıllı sözleşme şartlarının yerine getirilmesiyle otomatik olarak yapılabilir. Ayrıca bu sistemde, birinci senaryoya ek olarak, eğitim sonunda elde edilen sertifikaların bizzat kendileri de zincirde yer alacağından, mezunlar bir üst eğitim kurumuna veya işverenine kendi profillerinin erişimini verebilir ve tüm eğitim geçmişini görünür kılabilir. Bu senaryonun hayata geçirilebilmesi için, bir kredinin nelerden oluştuğu ve nasıl verildiğine yönelik bir standardın mevcut olması, yazılım alt yapısının oluşturulması ve blokzincir işlemlerinin değişmezliğini sağlayan katılımcı kurum kitlesi gerekmektedir. AKTS ve ECVET açısından standartlar zaten mevcuttur. Dolayısıyla, blokzincir aracılığı ile kredi transferi, hükümet ya da yetkili bir kurum tarafından yönetilebileceği gibi, eğitim kurumları kendi aralarında konsorsiyum oluşturabilir ve belirli standartları sağlamaları karşılığında diğer kurumların da konsorsiyum zincirine eklenmesi mümkün olabilir.
Senaryo 4: Hayat boyu öğrenme pasaportu olarak blokzincir kullanımı
Günümüzde pek çok sosyal ağ ve e-Portfolyo şirketi, kullanıcıların eğitim ve iş hayatında elde ettikleri kazanımları kaydetmelerine imkân sunmaktadır. Ancak bu sistemler kullanıcıların kazanımlarını doğrulamaya izin vermediği için, sertifikaların ve bir yığın iş deneyiminin bulunduğu bir platform olarak işlevsiz kalmaktadır. Bu senaryo kapsamında, kullanıcılar formal veya informal öğrenmelerinin kanıtları olan belgelerini blokzincir aracılığı ile paylaşabilecektir. Bu sayede kişilerin öğrenmelerinden ve istihdamlarından oluşan özgeçmişleri doğrulanabilir bir nitelik kazanacak, özgeçmişlere ilişkin sahtecilik azalacak, özgeçmişi doğrulamak isteyen kurum ve bireyler için iş yükü azalacaktır. Bunun için bireylerin dijital kimliklerinin olacağı ve kazanımlarına yönelik iddialarının diğer kullanıcılar tarafından da doğrulanabileceği bir sistemin oluşturulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bireylerin ortaya koyduğu iddiaların doğrulanmasıyla sistem içinde bir güven puanı oluşacaktır. Mevcut durumda bu sistemleri test eden pek çok şirket bulunmaktadır. Orta vadede bu senaryonun hayata geçirilebileceği öngörülmektedir. Farklı kapsamlardaki iddiaları (örneğin STK deneyimi, istihdam, mesleki kurslar) tanımlamak için meta-data standartlarının kullanılması durumunda ise, işe alım yazılımları ve sistemleri ile birleştirilerek farklı pozisyonlar için kişinin gerekli becerilere sahip olup olmadığı otomatik olarak kurumlar tarafından kontrol edilip onaylanabilecektir.
Senaryo 5: Fikri mülkiyetin takibinin ve kullanımının ödüllendirilmesi için blokzincir kullanımı
Mevcut durumda fikri mülkiyetin takibi uzmanlaşmış kurumlar tarafından yürütülmektedir. Müzik ve videolardan akademik yayınların telifine kadar pek çok alan, fikri mülkiyetin takibini gerektirmekte, ancak bunun karmaşık bir yapıda olması başta yayın yapan pek çok kişi için dezavantaj yaratmaktadır. Bu senaryo kapsamında, eğitimciler blokzinciri kullanarak açık eğitim kaynaklarının yayımlandığını duyurabilecek ve kullandıkları referansları kayıt altına alabilecektir. Böylece telif hakları için yayım tarihi tasdiklenebilecek, belirli bir kaynağın yeniden kullanım düzeyinin takip edilmesi sağlanacaktır. Böylelikle, yayını yapanların ödüllendirilmesi mümkün olabilecektir.
Yapısal açıdan bakıldığında, bu senaryo dergilerde yayınlanmış makalelere yapılan atıfların takibinde kullanılan sisteme oldukça benzerdir. Fakat bugüne kadar bu takibin yapılmasında aracılara ihtiyaç duyulmuş, bu ise makalelerin erişim maliyetlerini yükseltmiş, makalelerdeki fikri mülkiyetin paylaşımı ve kullanımında kısıtlamalara yol açmıştır. Blokzincir kullanımı aracıların ortadan kalkmasını sağlamanın yanı sıra, bahsi geçen sınırlılıkları ortaya çıkarmadan yeniden kullanımların takibinin doğru bir şekilde yapılmasını temin edebilecektir. Bu doğrultuda, akademik yayınlara yapılan atıflarda olduğu gibi, ürettikleri öğretim materyallerinin kullanım düzeylerine göre öğretmenlerin ödüllendirilmesi de mümkün olacaktır. Bu senaryonun orta vadede hayata geçirilebileceği öngörülmektedir.
Senaryo 6: Blokzincir aracılığı ile öğrencilerden ödeme alınması
Öğrenciler aldıkları eğitim karşılığındaki ödemelerini belirli bir para birimini kullanarak yapmaktadır. Özellikle uluslararası eğitimde veya mevzuat gereği, birçok eğitim kurumu sadece elektronik yollarla yapılan ödemeleri kabul etmektedir. Bu senaryo kapsamında öğrenciler blokzincir teknolojisini temel alan kripto para birimleri aracılığı ile ödeme yapabilecektir. Böylelikle bulundukları ülkeye, yaşlarına veya istihdam durumlarına bağlı olarak kredi kartına sahip olmayan öğrenciler için ortaya çıkan sorunlar giderilecektir. Bu senaryoyu gerçekleştirmek için gerekli olan tek ön koşul, öğrenci ve kurumların kripto para birimini gönderme ve alma işlemlerini yapacak kripto para birimi cüzdanlarının oluşturulmasıdır. Mevcut alt yapı bu alışverişe izin verecek niteliktedir. Lefkoşa üniversitesi çevrimiçi online sertifika programlarının ödemelerini Bitcoin aracılığı ile alarak bu senaryoya örnek teşkil etmektedir.
Senaryo 7: Kupon sistemi aracılığıyla blokzincir üzerinden öğrencilere fon sağlama
Birçok ülke, eğitim harcamalarında kullanmaları için öğrencilere “kupon” vermektedir. Kupon sistemleri, öğrencilere ücretsiz eğitim olanakları sağlamaları nedeniyle giderek yaygınlaşmakta, mezun olmak gibi bazı şartlara bağlı olarak kullandırıldığından dolayı izlenmesi büyük bir iş gücü gerektirebilmektedir. Ayrıca, eğitim politikalarındaki değişiklikler, vaat edilen fonlamanın her zaman başta kararlaştırılan kurallara uygun olarak tahsis edilmemesine yol açabilmektedir. Bu senaryo kapsamında, eğitim destekleri kupon sistemi aracılığı ile blokzincir üzerinden verilecek ve kuponların verilmesi akıllı sözleşmeler aracılığı ile programlanacaktır. Bu süreç herhangi bir aracıya ihtiyaç duyulmadan otomatik olarak gerçekleştirilebilmekte ve böyle bir sistemi yönetmek için gereken bürokrasi büyük ölçüde azaltılmaktadır. Blokzincir teknolojisine dayana, bir hesaplama platformu olan ve akıllı sözleşme protokolü sağlayan Ethereum hali hazırda bu işlevleri yerine getirebilmektedir. Bu sistemi eğitim alanında kullanmak için akıllı sözleşme programlamalarının yapılması ve akıllı sözleşme kapsamında yer alacak (öğrenci notlarının çekilmesi gibi) şartlar için bir alt yapının oluşturulması gerekmektedir.
Senaryo 8: Eğitim kurumlarında öğrenci kimliklerinin blokzincir aracılığı ile yapılandırılması
Büyük eğitim kurumlarında, kurumun farklı bölümlerinde yapılacak iş ve işlemlerde öğrencilerin düzenli olarak kendilerini tanıtmaları gerekmektedir. Bu gibi durumlarda, ya her bölüm kendi verisini tutar ya da kurum tek oturum üzerinden işlerini yürütür. Her iki durumda da öğrencinin kişisel verilerine onlarca, hatta yüzlerce kurum personelinin erişimi bulunmaktadır. Dolayısıyla, güvenlik açığının olmaması için tüm personelin erişim haklarının yönetilmesi ve cihazlarının da “hack-geçirmez” olduğunun garanti edilmesi gerekmektedir. Bu senaryo kapsamında, öğrenciler kişisel verilerini kayıt ofisi ile paylaştıktan sonra, kimlik sertifikası alır. Böylece öğrenciler akıllı telefonlardaki biometrik tanıma özelliğini ve aldıkları kimlik sertifikasını birlikte kullanarak kurumun tüm birimlerinde tekrar bir veri toplaması olmaksızın kullanabilecek ve doğrulayabilecektir. Dolayısıyla ilk veri girişi dışında veriye erişimi olan tek kişi öğrencinin kendisi olacaktır. Ayrıca, veriye erişim haklarına yönelik karmaşık sistemleri yönetme ihtiyacı ortadan kalkacak ve yalnızca ilk veri girişinin yapıldığı cihazın ve ağın güvenliğinin sağlanmasına ihtiyaç duyulacaktır. Bu senaryonun hayata geçirilebilmesi için eğitim kurumlarının mevcut öğrenci işleri bilgi sistemlerini blokzincir teknolojisine bağlayacak teknik alt yapıların oluşturulması gerekmektedir. Bu senaryonun orta vadede gerçekleştirilebileceği öngörülmektedir.
Sonuç yerine
Blokzincir teknolojisinin eğitim alanındaki uygulamalarının birçoğu henüz hayal edilemese de, yukarıda açıklanan senaryolarda olduğu gibi eğitim alanında pek çok iş ve işlemi etkileyeceği öngörülebilmektedir. Kısaca özetlemek gerekirse, basılı sertifikaların son bulması ve dijital sertifikalar aracılığı ile her türlü belgelendirmenin sistem üzerinde kalıcı ve güvenli bir şekilde saklanması; kurumlar arası kredi transferlerinin yapılması; sertifika ve hatta akreditasyon doğrulamalarının gerçekleştirilmesi; öğrenme geçmişlerinin hayat boyu öğrenme aracı olarak kullanılması; fikri mülkiyeti içeren yayınların ve atıfların izlenmesi ve ödüllendirilmesi; kripto para birimlerini kullanarak ödemelerin yapılması ve öğrencilere fon sağlanması gibi uygulamaların kısa ve orta vadede etkililiğini göstermesi beklenmektedir.
Eğitimde blokzincir kullanımı her ne kadar son yıllarda ivme kazanmış olsa da henüz çok yenidir. Öncü eğitim kurumları tarafından yürütülen uygulamaların hemen hemen hepsi pilot çalışma niteliğindedir. Buna rağmen elde edilen ilk bulgular ve teknolojinin potansiyeline yönelik yapılan araştırmalar, başta öğrenci işleri bilgi sistemlerinde olmak üzere pek çok iş ve işlemde blokzincir teknolojisine dayalı uygulamaların mevcut aktörlerin ve aracı kurumların rollerini üsteleneceğini ve eğitim alanında pek çok yenilik ve kolaylık sağlayacağını göstermektedir.
Ülkemizde ise TUBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) bünyesinde oluşturulmuş “Blokzincir Araştırma Laboratuvarı” öncülüğünde ve desteği ile blokzincirin çeşitli alanlarda kullanımı ile ilgili araştırmalar yürütülmesi hedeflenmektedir. Bazı özel teşebbüslerin de bu konuda girişimleri bulunmaktadır. Her ne kadar kullanımı ağırlıklı olarak finans ve ticari işlemler üzerinde yoğunlaşsa da, bu alanlarda elde edilecek tecrübelerin ve geliştirilen teknik alt yapının eğitime yansıması kaçınılmazdır. Tüm bu tecrübeler ve teknolojik olarak desteklenen alt yapının yukarıda bahsedilen senaryolar veya henüz öngörülemeyen diğer uygulamalar için yol gösterici olması kaçınılmazdır. Tüm bunların gerçekleşmesi ve eğitim alanında blokzincir teknolojisinin daha da geliştirilmesi için blokzincir temelli eğitim uygulamalarına yönelik projelerin desteklenmesi, kamu kurumlarında eğitim uzmanlarının da yer aldığı blokzincir danışma kurullarının veya çeşitli yapıların oluşturulması ve bu uygulamaların yararlanıcılarının blokzincir temelli teknolojilere yönelik dijital yeterliklerinin güçlendirilmesi önemli görülmektedir.
Kaynakça
Chen, G., Xu, B., Lu, M. ve Chen, N. S. (2018). Exploring blockchain technology and its potential applications for education. Smart Learning Environments, 5(1), 1-10.
Grech, A. ve Camilleri, A. F. (2017). Blockchain in education. Inamorato dos Santos, A. (ed.) EUR 28778 EN; doi:10.2760/60649
Medcraft, G. (2018). The OECD and the blockchain revolution. https://www.oecd.org/parliamentarians/meetings/meeting-on-the-road-london-april-2018/The-OECD-and-the-Blockchain-Revolution-Presentation-by-Greg-Medcraft-delivered-on-29-March-2018.pdf adresinden erişildi.
World Economic Forum. (2018). Blockchain beyond the hype: A practical framework for business leaders. http://www3.weforum.org/docs/48423_Whether_Blockchain_WP.pdf adresinden erişildi.