İki-farklı-okul,-iki-farklı-kültür

İki farklı okul, iki farklı kültür

Ben 10 yaşındayım. Amerika’da doğdum ve büyüdüm. Yaklaşık dört aydır da Türkiye’de yaşıyorum. 5. Sınıf öğrencisiyim. Türkçe sözlü iletişimim gayet iyi olsa da okuma ve yazmada zorlanıyorum. Daha önce hiç görmediğim ç, ö, ğ, ü, gibi harflere alışmaya çalışıyorum; bu harfler ne kadar da çok kullanılıyormuş hiç farkında değildim onları yazmaya başlamadan önce. Aslında herşey biraz farklı, hiç alışık olduğum gibi değil. Bu farklılıkların bazıları hoşuma gidiyor, bazılarını ise anlamakta ve alışmakta zorluk çekiyorum. Devamını Oku

Bize Tembel Öğrenciler Gerek

Bize Tembel Öğrenciler Gerek

Okul maceram çok güzel başlamadı. 1. sınıfta elmam yılın sonuna doğru kızardığı için ailem ve öğretmenlerim tarafından vasat öğrenci olarak etiketlendim. Okuma ve yazı sembolleri benim için bir anlam ifade etmiyordu. Fakat 1. sınıfta ilkokul 5. sınıf problemlerini çözebiliyordum, buna rağmen çevremdekilerin benimle ilgili geç öğrenen öğrenci algısını bir türlü yıkamadım. Sonrasında da ben onlardan vazgeçtim. Devamını Oku

Bilişim teknolojilerine tek yönlü bir camdan mı bakıyoruz

Bilişim teknolojilerine tek yönlü bir camdan mı bakıyoruz?

“Bir tıklıyorum bir saniyede dünyanın bilgisi ekranımda! Bilgiye ulaşmak ne kadar kolaylaştı!”

“Teknoloji öyle gelişti ki uzak diye bir şey kalmadı. Artık dünya bir tık uzağımızda!”

“Çocuklarımız bilişimle her türlü bilgiye ulaşabiliyorlar.”

“Zamane çocukları ne kadar zeki! Neredeyse bebekler bile tablet PC’leri kolaylıkla kullanabiliyorlar.”

Devamını Oku

Ortak Yüksek Kültür

Ortak Yüksek Kültür

Arkeoloji bulguları bugünkü insanın en az 50 000 yıldan beri dünya üzerinde olduğunu gösteriyor. Bunu bir tarafa koyalım. Diğer tarafa da şu düşünceyi:

Bilgilerimizin ve dünyadaki değişme, hiç bir devirde son elli yıldaki kadar hız kazanmadı. 1960’lardan sonra şu söz sıkça tekrarlanırdı: “İnsanlık tarihinin bütün bilim adamlarının yüzde doksanı bugün hayattadır!” Hâlâ öyle mi bilmiyorum. Muhtemelen öyledir. Bu da bilgi birikiminin ve değişimin bir başka ifadesiydi. Devamını Oku

Yenilik ve Hayat

Yenilik ve Hayat

Yenilik, neşeli ve dur durak bilmeyen bir sözcüktür. İnsanların, nesnelerin, canlı yada cansız her şeyin, geçmişin yada geleceğin kah önünde kah içinde kımıldanır durur. Bazen kimse yokken evi tek başına derleyip toparlayan bazen de annesinin arayıp arayıp bulamadığı bir eski eşyayı tavan arasından bulup getiren bir kız çocuğu gibidir. Akıllı ve çalışkandır. Devamını Oku

Tarih Dersi Yakın Geçmişten Uzak Geçmişe Doğru Öğretilebilir mi

Tarih Dersi Yakın Geçmişten Uzak Geçmişe Doğru Öğretilebilir mi?

1924-1926 Arası Bir Deneme ve Sonuçları

İlkokul için tarih müfredatı tasarlama anlayışları arasında en ilginç yaklaşımlardan biri de tarihi, yaşanılan zamandan geçmiş zamanlara doğru geriye öğretme anlayışıdır. Ali Fahrettin (Alper), 1925 tarihinde Tedrisat Mecmuası’nda Türkiye’de İlkokul 3. sınıf tarih müfredatında bu yaklaşımın uygulandığına işaret etmektedir. Bu tarza uygun olarak tarih ders kitapları da hazırlanmıştı. Öğrenci başarısızlığına ve 1926’da Hayat Bilgisi dersinin icadına bağlı olarak bu uygulamadan vazgeçildiği anlaşılmaktadır. 23 Aralık 1947’de Ulus’taki Millî Eğitim Bakanlığı binası yangınında arşivin yanmasına da bağlı olarak elimizde bu konuyu aydınlatacak çok az bilgi vardır. Eğitim tarihimiz ve müfredat geliştirme tarihimiz açısından bu olayın aydınlatılması ve ortaya çıkarılmasının önemi ortadadır. Bu kısa yazıda tarih derslerini bu şekilde işlemenin siyasi ve pedagojik gerekçelerini, bu uygulamanın aktörlerini ve sürecini ortaya koymaya çalışacağım. Devamını Oku