Yazılar

Bir Bakışta Eğitim 2021

Bir Bakışta Eğitim 2022

OECD tarafından her yıl yayımlanan Bir Bakışta Eğitim raporları serisi, ülkelerin eğitim sistemlerini karşılaştırmaya olanak veren göstergelerin güvenilir bir derlemesi olarak kabul edilmektedir. Bu raporlarda, okul öncesinden yükseköğretime tüm eğitim kademelerinde öğrenme çıktılarının niteliği, bu çıktıların şekillenmesinde rol oynayan bağlamsal faktörler ve eğitime yapılan yatırımlar güncel veriler üzerinden incelenmektedir.

3 Ekim 2022 tarihinde yayımlanan Bir Bakışta Eğitim 2022 raporunda ise ülkelerin öğrencilerine nitelikli eğitim sağlamada hangi noktada olduklarının değerlendirilmesine yardımcı olan temel göstergeler eğitim süreçlerinin çıktıları, eğitime erişim, eğitime ayrılan finansal kaynak ile öğretmenler, öğrenme ortamları ve okullar olmak üzere dört temel başlık altında sunulmuştur. COVID-19 krizinde ekonomik ve sosyal olarak görece daha az olumsuz etkilenen grubun yükseköğretim mezunları olmasının verilerle ortaya konmasıyla birlikte bu yılki raporun odağını “yükseköğretim” oluşturmuştur.

TEDMEM olarak, Bir Bakışta Eğitim 2022 raporunda yer alan 100’den fazla veri tablosunu ve grafiği inceleyerek, uluslararası karşılaştırmalarda anlamlı olabilecek ve eğitim sistemimizin ihtiyaçları bağlamında yol gösterebilecek Türkiye verilerini süzdük; eğitim sistemimizde halihazırda var olan ya da olması gereken gelişmeler üzerinden değerlendirmelerimizi sunduk. Ülkemizde eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması konusunda atılacak adımlara katkı sağlamasını dileriz.

Yükseköğretimde Uluslararasılaşma: Dünyadaki Eğilimler ve Türkiye'deki Durum

TEDMEM Kürsü: “Yükseköğretimde Uluslararasılaşma: Dünyadaki Eğilimler ve Türkiye’deki Durum”

Prof. Dr. Yaşar Kondakçı

Yaşar Kondakçı, ODTÜ Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Yönetimi anabilim dalında öğretim üyesidir. Prof. Dr. Kondakçı aynı zamanda ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsünde Enstitü Müdürlüğü görevini yürütmektedir. Dr. Kondakçı’nın çalışmaları yükseköğretim, eğitim yönetimi, politikası ve liderlik konularına odaklanmaktadır. Dr. Kondakçı, The Oxford Encyclopedia of Educational Administration; Refugees, Migrants, and Global Challenges in Higher Education ve Eğitim Yönetiminde Araştırma Yöntemleri kitaplarının eş editörü; Higher Education in the Era of Migration, Displacement and Internationalization kitabının eş yazarı ve Higher Education Governance & Policy dergisinin kurucu editörüdür. Dr. Kondakçı halen Eğitim Yöneticileri ve Deneticileri Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği yapmakta ve bu derneği temsilen Avrupa Eğitim Araştırmaları Birliği Konsey Üyeliği görevini yürütmektedir.

Yükseköğretimde Uluslararasılaşma: Dünyadaki Eğilimler ve Türkiye’deki Durum

Prof. Dr. Yaşar Kondakçı, “Yükseköğretimde Uluslararasılaşma: Dünyadaki Eğilimler ve Türkiye’deki Durum” başlıklı konuşmasıyla 18 Kasım Perşembe günü saat 15.00’te TEDMEM Kürsü’nün konuğu olacak. Sayın Kondakçı ile yükseköğretimde uluslararasılaşmanın kısa tarihi, küresel bağlamda son yıllardaki değişimi ve Türkiye’deki durumunu konuşacağız. Sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyarız.

Etkinliğimiz Zoom üzerinden gerçekleştirilecektir.

Kayıt

Kayıtlar kapanmıştır. Etkinliğimiz Youtube kanalımızdan canlı yayımlanacaktır.

Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı’na İlişkin Görüşlerimiz

Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı’na İlişkin Görüşlerimiz

Bu raporda yapılacak olan değerlendirme, yükseköğretimde özerklik bağlamında ele alınacaktır. Çünkü hazırlanan taslak yönetmelik üniversitelerde akademik, idari, mali ve ekonomik konularda denetimi içermektedir. Elbette her ülke yükseköğretimdeki kurumsal özerkliğinin sınırlarını kendi yasal metinleri ile toplumsal, tarihi ve kültürel bağlamına göre oluşturur. Ancak eğitim basamakları içerisinde küresel eğilimlere en duyarlı kademe yükseköğretimdir. Bundan dolayı Bolonya sürecine dâhil olmuş bir ülke olan Türkiye’nin dünyada ve AB ülkelerinde giderek demokratikleşip özerkleşen üniversite anlayışından uzak kalması düşünülemez. AB’de bağımsız kalite güvence kuruluşu olmayan tek ülkenin Türkiye olduğu düşünülürse, konunun önemi daha iyi anlaşılacaktır. Kaldı ki, Yükseköğretim Kurulu yakın zamanlarda Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmelik taslağını yayımlamıştır. Bu yönetmelik daha özerk ve şeffaf yükseköğretim kurumları için olumlu bir girişimdir. Bunun yanı sıra uzun yıllardır üzerinde tartışılan çeşitli yükseköğretim yasa taslakları da daha özerk üniversite beklentilerini içermektedir. Bu bağlamda dünyada makul düzeylerde özerkleşme benimsenirken, Türkiye’de kontrolü artırmaya dönük yönetmeliklerin gündeme gelmesi düşünülmesi gereken bir husustur. Devamını Oku

1. Uluslararası Yükseköğretim Çalışmaları Konferansı (IHEC) 2015

1. Uluslararası Yükseköğretim Çalışmaları Konferansı (IHEC) 2015

14-16 EKİM 2015

09.00-17.00

Boğaziçi Üniversitesi, TED ve TEDMEM tarafından 14-16 Ekim 2015 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen “1. Uluslararası Yükseköğretim Çalışmaları Konferansı (IHEC) 2015 – Değişen Dünya ve Yükseköğretim: Kimlik, Politika ve Reform Modelleri” Konferansı tamamlandı. Hakem sürecinden geçtikten sonra konferansta sunulan veya bu odakta hazırlanan makalelere Nisan 2016’da Eğitim ve Bilim Dergisi “Yükseköğretim Politikaları ve Sorunları” özel sayısından ulaşabilirsiniz. Devamını Oku

Yükseköğrenimde Dönüşüm İhtiyacı

Yükseköğrenimde Dönüşüm İhtiyacı

Son yıllarda dünya çapında devam eden “Üçüncü Nesil Üniversite” kavramına yönelik tartışmalar, bir yandan yükseköğrenimde dönüşüm ihtiyacının kaçınılmaz olduğunu gösterirken, diğer yandan da “Nasıl?” sorusunu gündeme getiriyor. Bu noktada geleneksel üniversite modeli ile yükseköğrenimin önünde bulunan eğitsel ve yapısal anlamdaki kısıtları tespit etmek, dönüşümün yönünü belirleyebilmek açısından büyük bir öneme haiz. Eğitim ve toplumsal kurumlar arasında var olan organik bağlar düşünüldüğünde, bu konuda bir kamuoyu tartışmasının başlaması gerektiği net bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bunun en temel sebebi ise yükseköğrenimin bir eğitim meselesi olmaktan ziyade toplumsal bir mesele olmasına dayanıyor. Devamını Oku

Dünya’nın En İyi Üniversiteleri Arasında Neden Türkiye’den Sadece Tek Bir Üniversite Var?

Dünya’nın En İyi Üniversiteleri Arasında Neden Türkiye’den Sadece Tek Bir Üniversite Var?

Özellikle son yıllarda, bazı araştırma kurumlarının dünya üniversitelerinin başarı sıralamalarını konu edinen haber ve tartışmaları izliyoruz. İlk etapta birçoğumuzun aklından “Niçin ülkemizden daha fazla üniversite yok?” sorusu geçiyor. Türkiye’deki üniversitelerin dünyadaki en iyi üniversiteler arasında yer alıp almadığı konunun farklı boyutlarıyla tartışılabilir. Devamını Oku

Yükseköğretime Giriş Çıkmazı

Yükseköğretime Giriş Çıkmazı

Her yıl olduğu gibi LYS sınavlarının ardından üniversiteye giriş sisteminin değişmesi yine gündemde. Bu durum 35 senedir kanayan bir sorun aslında. Yani yaşanan sorunlar yeni değil. MEB’nın resmi bir açıklaması olmamasına rağmen, Nisan 2014’te de tartışılan bazı konular arka planda bazı çalışmalar yapıldığı izlenimini doğuruyor. Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’nın “2016 yılına kadar değiştireceğiz” dediği üniversiteye giriş sistemi, rutine giren değişikliklerden birini daha yaşayacak gibi. Birden fazla sınav yapılması, her yıl TEOG benzeri sınav düzenlenmesi, tabletle sınava geçilmesi, açık uçlu soru sorulması, üniversitelerin sınıflandırılması vb. konular gündemde. Resmi açıklama yapılmadığı için ihtiyatlı olmakta yarar var. Ancak yükseköğretime giriş sınavlarıyla ilgili tartışmayı bile çoktan seçmeli seçenekler üzerinden yürütüyor olmamız ilginç. “Şu sistem mi yoksa bu sistem mi daha etkili?” Devamını Oku

Yayınlar