Yazılar

COVID-19 Salgını Sürecinde Öğretmenler

COVID-19 Salgını Sürecinde Öğretmenler

Küresel çapta bir krize neden olan COVID-19 salgını nedeniyle, 17 Nisan 2020 itibarıyla dünya genelinde 191 ülkede okullar kapatıldı ve 1.724.657.870 öğrenci bu süreçten etkilendi 1. Eğitim sistemlerinin daha önce hiç karşılaşmadığı ve hazırlıksız olduğu bu kriz sürecinde pek çok ülkede öğrenme kaybını en aza indirebilmek adına çeşitli tedbirler alındı ve uzaktan eğitim uygulamaları hayata geçirildi. Pek çok öğretmen bir şeyler öğretmek veya öğrencilerine destek olmak için daha önce uzaktan eğitim araçlarını ve uygulamalarını hiç kullanmamıştı. Öğretmenler bir yandan mesleki olarak alışık oldukları yüz yüze iletişim dışında farklı yöntem ve araçlarla öğrencilerinin öğrenmesini ve iyi olma halini desteklemek, diğer yandan salgının kendi yaşamlarında ortaya çıkardığı sosyal ve psikolojik güçlüklerle baş etmek durumunda kaldı. Devamını Oku


Dipnotlar:

  1. UNESCO. (2020). COVID-19 educational disruption and response. https://en.unesco.org/covid19/educationresponse adresinden 17 Nisan 2020 tarihinde erişildi.
Öğretmenlerin Profesyonelleşmesinin Desteklenmesi

Öğretmenlerin Profesyonelleşmesinin Desteklenmesi

OECD (2016) tarafından yayımlanan “Öğretmenlerin Profesyonelleşmesinin Desteklenmesi” (Supporting Teacher Professionalism) Raporu, TALIS 2013 verileri ışığında eğitim süreçlerinde öğretmen etkinliğinin artırılmasında kilit rol oynayan faktörleri tespit ederek bu doğrultuda politika önerileri ortaya koymaktadır. Uluslararası Öğretme ve Öğrenme Anketi (TALIS; The Teaching and Learning International Survey), 34 ülkede 100 binden fazla öğretmenden toplanan verinin işlenmesiyle raporlanmaktadır. Sonuncusu 2013 yılında yayımlanan raporda, öğretmenlerin öğretmenlik mesleğine yönelik algıları, iş doyumları, yeterlik algıları ve özellikle son yıllarda OECD raporlarında önemle vurgulanmaya başlanan öğretmenlerin özerklik algılarına ilişkin çarpıcı bilgiler sunulmuştur. TALIS değerlendirmesinde en son 2008 yılında yer alan Türkiye’nin ise TALIS 2013 kapsamında söz konusu inceleme alanlarında diğer ülkelerle karşılaştırmasının yapılması mümkün olmamıştır. Devamını Oku

Finlandiya'daki Öğretmenler Daha mı Özerk?

Öğretmen Özerkliği ve Okul Özerkliği Üzerine

Bu yorum yazımızda Pasi Sahlberg tarafından kaleme alınan “Finlandiya’daki öğretmenler daha mı özerk?” başlıklı yazı çevrilmiş, ardından da dünya ve Türkiye’deki öğretmen özerkliği ve okul özerkliği tartışmalarıyla ilgili değerlendirmelere yer verilmiştir.

Sahlberg, P. (2015). Do teachers in Finland have more autonomy?. The Conversation

Finlandiya’daki Öğretmenler Daha mı Özerk?

Şunu bir hayal edin: Amerika’da sıradan bir devlet okulunda bir sınıftan diğerine girip öğretmenlerin ne yaptığını gözlemleyerek bir gün geçiriyorsunuz. Sonra aynısını Finlandiya’da yapıyorsunuz. Peki, ne görmeyi beklersiniz? Devamını Oku

Pasi Sahlberg ile Türk Eğitim Sistemi Üzerine

Pasi Sahlberg ile Türk Eğitim Sistemi Üzerine

Türk eğitim sisteminin kaliteli öğretmen temin etmesinin önündeki temel engeller nelerdir?

Bence Türkiye’nin çalışma saatleri ve ücret gibi mesleki düzenlemeler kadar, öğretmenlerin sahip olması gereken bilgi ve beceriler, (okul gibi) çalışma ortamının standartları ve öğretmenlikle ilgili etik ilkeler bağlamında mesleği oluşturan tanımları da içeren kapsamlı bir öğretmen politikasına sahip olması önemli. Ancak bundan sonra bu politikaları geliştirmek için nasıl bir öğretmen eğitimi ve mesleki gelişim sisteminin olacağına karar verilebilir. Bence önemli sorulardan bir tanesi, Türkiye’deki öğretmenlerin ne kadar özerk olabileceği ve olması gerektiği. Bu; birbirlerinden bağımsızlaşmaktan ziyade bürokrasiden daha özerk olmak anlamını taşıyan kolektif özerklik biçiminde olabilir. Devamını Oku

Lisans Öğrencilerine Formasyon Hakkı Tanınması

Lisans Öğrencilerine Formasyon Hakkı Tanınması

Türkiye’de öğretmenlik mesleğine kimlerin, nasıl seçilip atanacağına, nasıl bir eğitim sürecinin işletileceğine yönelik kararlar YÖK ve MEB tarafından sık sık değişikliğe uğramaktadır. Söz konusu değişiklikler hızlı kararlarla, vazgeçileni tekrar kabul ederek ya da kurgulanan bir yapı henüz çıktı ve takip verilerini sağlamadan gündeme gelebilmektedir. Kurumsal kararlardan daha çok kurumu hali hazırda idare eden kişilerin “ideal” algısına göre şekillenen ve devamlılığı çok iyi planlanmamış modellerle alınan kararların en çok sakınca oluşturabileceği alan eğitim politikalarıdır. Bunlardan bir yenisi de, Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu’nun 20/02/2014 tarih ve 9 sayılı kararı ile belirlenen ve öğretmenliğe kaynaklık eden yükseköğretim programlarından mezun olanlar için geçerli pedagojik formasyon eğitimi sertifika programına ilişkindir. YÖK de MEB’in bu kararının nasıl yürütüleceğine yönelik düzenlemesini geçtiğimiz günlerde duyurmuştur. Devamını Oku

Öğretmen İstihdam Politikaları: Sorunlar ve Güncel Tartışmalar

Öğretmen İstihdam Politikaları: Sorunlar ve Güncel Tartışmalar

17 ŞUBAT 2014

13.00

Öğretmen İstihdam politikaları, TEDMEM’in düzenlediği panelde konunun paydaşlarıyla ele alındı.

Atama bekleyen öğretmenler, norm eksiği ve fazlası, açıktan atama ve kurumlar arası geçiş bekleyen öğretmen adayları kamuoyundaki başlıca tartışma konuları arasında yer alıyor. Diğer yandan, öğretmenlere yönelik istihdam politikaları yeni düzenlemelerle farklı bir sürece giriyor. Fen-edebiyat fakültelerinden gelen talep doğrultusunda bir yıl içinde 30.000+30.000 toplamda 60.000 kişiye pedagojik formasyon imkanı tanınıyor. Devamını Oku

Prof. Dr. Mustafa Safran

Prof. Dr. Mustafa Safran ile Öğretmen İstihdam Politikaları Üzerine bir Söyleşi

Eğitim ve Bilim Dergisi Ocak 2014 sayısında yayımlanan “2013 KPSS Sonuçlarının Öğretmen Adaylarının Mezun Oldukları Alanlara Göre İncelenmesi” başlıklı makalenizin en dikkat çekici bulgusu sizce nedir? Bu bulguyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Araştırma; eğitim fakültelerinin ortaöğretim öğretmenlik alanlarından mezun olan öğrencilerin, diğer fakültelerde aynı branştan mezun adaylara göre daha nitelikli ve yeterli öğretmen olduklarını ortaya çıkarıyor. Branşların çoğunda eğitim fakültesi mezunu öğretmen adayları diğer fakültelerden mezunlara kıyasla daha başarılı görünüyor. Bu bulgu, eğitim fakülteleri öğretim üyesi, fiziki alt yapı gibi alanlarda daha fazla desteklenirse çok daha başarılı ve nitelikli öğretmen adayları yetiştireceği inancını bize veriyor. Devamını Oku

Yayınlar