Okul yolu düz gidiyordu
Okul yolu düz gidiyordu ve bizler de okula gitmeden “okul öncesi yaşamda” çocuksu doğayı tadıyorduk. Okula inat!!!
Okul.
Çocukluk çağının ÇOCUKCA olmayan mekânları.
Okula giderken içimdeki gerçek tutku neydi acaba? Dersler mi, bir şeyler öğrenme arzusu mu, zorunluluk mu yoksa arkadaşlar mı? Bazılarımız şimdi şunu diyecektir. Elbette hepsini içerir. Gülüyorum bu yanıta.
Çocuksuluğun temelinde; arkadaşlık ekseninde akran dayanışmasının ve paylaşımının yattığını hissediyorum. Bunu hissetme yaşım 25. Biraz geç kalmışım.
Okulların yaşam alanı olmasına günümüzde katkı yapacak olan arkadaşça dayanışmalara ayrılan zamanların arttırılmasıdır. Neden çocuklar okula gelir gelmez ders moduna geçiriliyor? Uykudan kalk, servise bin ya da yürü. Yürü derken de kendimi düşünüyorum. Okulumuzun evimize yakın olması dolayısı ile arkadaşlarla birlikte toplanıp en az 30 dakika önce yürüyerek okula gidiyorduk. O yolculuk sırasında günü, hafta sonunu planlıyorduk. Acaba hangi mahalledeki arkadaşlarla maç yapsak ya da kimin bahçesinden bir şeyler aşırsak diye 🙂 ya da sevip de söyleyemediğimiz kız arkadaşlarımızı yolda takip ediyorduk….
Okul yolu düz gidiyordu ve bizler de okula gitmeden “okul öncesi yaşamda” çocuksu doğayı tadıyorduk. Yetmeyen bu zamanı derste fısıltılarla tamamlıyorduk. Kendi aramızda konuşurken bir şeylere gülüyorduk.
Öğretmen repliği:
“Komik bir şey mi var? Varsa söyleyin hep birlikte gülelim.”
Ama öğretmenin böyle konuşarak bizi tuzağa düşürme fikrine aldanmıyorduk.
Devam ediyorduk. 10 dakikalık aralar o zaman bile yetmiyordu. Ne sevmeye ne de sevdiğini söylemeye 🙂
Okullar sevme mekanı mı? Oraya eğitim almaya gidiyorsunuz. Orası sizin işyeriniz. Hayır hiçte böyle değil. Okul bizim yaşamı öğrenme alanımız. Hayattan kopuk olmaması gereken çocuksuluğun duvarlarına yansıdığı mekan.
Neden büyüklüğünüzü(!!!) duvarlarımıza yansıtıyorsunuz?
SONUÇ
Okulda arkadaşlarımızla geçireceğimiz zamanların arttırılmasını istiyoruz. Okul sizin işyerleriniz olabilir ama bizim yaşam alanımız. Kendi yitirilmişliklerinizi yaşam alanlarımıza lütfen yansıtmayın. Şu an hiçbir şey yapmasanız da zaten ileride yitirilmişlikle geçireceğimiz bol zamanlarımız olacak. Tıpkı sizlerin olduğu gibi.